 |
T.C
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2003/2203
K: 2003/3268
T: 21.04.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Kat Mülkiyeti Yasasının 10. maddesinin son fıkrası hükmüne göre kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasında, ortak maliklerden birinin yargılamanın herhangi bir aşamasında paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması yoluyla yapılmasını istemesi durumunda hakim, 12. maddedeki belgeleri de tamamlattırıp taşınmaz mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar .vermelidir.
Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine uygun olarak, üzerinde kat mülkiyetine elverişli yapı bulunan ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için, bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanmaya elverişli bulunması (M.l), yapının tümünün kargir olması (M. 50/2) ve her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi koşullarından ayrı ve bunlardan daha önemli olarak yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ya da projesi olmamakla birlikte fiili durumuna göre çizdirilmiş imara ve fenne uygunluğu ilgili makamca onaylanmış projesinin olması ve ayrıca 12. maddede yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, yapı kullanma belgesi, belediyeden onaylı fotoğraflar, noterden onaylı liste ve yönetim planı) eksiksiz tamamlattırılması gerekmektedir. Yasanın 10. maddesinin son fıkrası hükmünce taşınmazda kat mülkiyetine ancak bu koşulların gerçekleşmesi durumunda geçilebilecek ve açılan davada ortaklığın bu yolda giderilmesini karar verilebilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazların üzerindeki yapılar kargir olup paydaşlardan her birine en az bir bağımsız bölüm özgülenecek sayıda ve nitelikte ve taşınmazlar bu yönüyle üzerlerinde kat mülkiyeti kurulmasına elverişli ise de, kat mülkiyetine geçiş için bunlar yeterli olmayıp, yukarıda açıklanan diğer tüm koşulların (12. madde yazılı belgelerin) varlığının da sağlanması gerektiği düşünülmemiş, bu bağlamda yapıların mimari projelerinin bulunup bulunmadığı araştırılmamış, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen yapı kullanma belgelerinin davaya konu taşınmazlara ait, uygun ve geçerli olup olmadıkları üzerinde durulmamıştır.
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda hemen kat mülkiyeti kurulamayan sonucuna varılmayarak, bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi mümkün ise bunun isteyen tarafa tamamlattırılması yoluna gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
Bu bakımdan somut olayda mahkemece öncelikle, davaya konu taşınmazların üzerlerindeki yapıların onaylı projelerinin ve sonradan değişiklik yapılmış ise buna ilişkin tadilat projelerinin olup olmadığının taraflara ve ilgili belediyeye sorulup etraflıca araştırılması, proje mevcut değilse ilgili belediyeden alınacak ön bilgiye göre yapının mevcut haliyle imar mevzuatına ve bulunduğu yerin imar durumu ile fenne aykırılık oluşturmadığı veya imara ya da projeye aykırılıklar giderildiği takdirde onay verilebileceğinin saptanması halinde, öncelikle aykırılıkların giderilmesi daha sonra yapının fiili durumunu yansıtan projenin hazırlattırılıp, ilgili İmar Müdürlüğünün onayının ve buna bağlı olarak oturma izin belgesinin alınması, ayrıca Kat Mülkiyeti Yasasının 12 nci maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi, bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine, belirtilen koşulların oluşmaması halinde satışa karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile kat mülkiyeti kurulması için ön koşul olan belgeler tamamlanmadan ortaklığın kat mülkiyeti
kurulmak suretiyle giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Kabul şekline göre de; davacı tarafa ödenmesi gereken ivaz miktarının hesaplanmasında hata yapılarak 4.525.859.286 Tl. yerine fazlaya hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.4.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. :