 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2003/175
K: 2003/1865
T: 13.03.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde müdahalenin önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı yöneticinin Pazar ve diğer tatil günlerinde anayapının giriş kapısını kilitli tutmak ve anahtarını da vermemek suretiyle bağımsız bölümlerde oturan kat malikleri ve kiracıların özellikle Pazar günleri temizlik yapmalarını ve ortak yerleri özgürce kullanmalarını engellediğini ileri sürerek, bu müdahalenin önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı yönetici davaya yanıt dilekçesinde, kat malikleri kurulunca alınan 9.7.1994 günlü kararda anayapının giriş kapısının açık ve kapalı tutulması gereken gün ve saatlerin belirlenerek, kapı anahtarının yalnızca kapıcıya verildiğini, kararın tüm bağımsız bölümlerin sakinlerine tebliğ edildiğini, kendisinin yönetici olarak kat malikleri kurulu kararını uygulamakla yükümlü bulunduğunu, ortak yerlerin kullanılmasını engellediği konusundaki davacının savının da doğru olmadığını, bu nedenlerle hakkında açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dosyada toplanan belge ve bilgilerdeni kat mülkiyetli anataşınmazın kat malikleri kurulunca yapılan 9.7.1994 tarihli toplantıda, "hırsızlık olayları nedeniyle anayapının giriş kapısının kilidinin değiştirilmesine, anahtarının yalnız kapıcıda bulundurulmasına, pazar günleri kapının sürekli kapalı tutulmasına ve o gün gelecek olan kat maliklerinin giriş-çıkış saatlerini kapıcıya önceden bildirmelerine, bu hususun sakinlere duyurulmasına" karar verildiği, yönetici tarafından kararın bir yazı ile bağımsız bölüm sakinlerine, bu bağlamda davacı Erdal B...'a tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Kat Mülkiyeti Yasasının 32.maddesinde, anataşınmazın, kat malikleri kurulu tarafından' sözleşme, yönetim planı ve yasa hükümleri uyarınca verilecek kararlara göre yönetileceğii kat malikleriyle kül li ve cüzi haleflerinin, yönetici ve denetçilerin, kat malikleri kurulu kararlarına uymakla yükümlü olduklarıi bu konuda çıkan anlaşmazlıkların öncelikle kat malikleri kurulunca çözüleceği ve karara bağlanacağı öngörülmüştür. Yasanın 35.maddesinin (a) bendinde ise yöneticiye, "kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi" görevi, verilmiştir.
Anılan yasa maddeleri açısından somut olay değerlendirildiğinde; hırsızlık olaylarına karşı bir önlem olarak anayapının dış giriş kapısının belli gün ve saatlerde, özellikle pazar günleri kilitli tutulması ve anahtarının yalnızca kapıcıda bulundurulması konusunda kat malikleri kurulunca alınan 9.7.1994 tarihli kararın içeriği itibariyle yasanın emredici hükümlerine aykırı olmadığı, iptal edilinceye dek tüm kat maliklerini ve onların ardılları ile yönetici ve denetçileri bağlayacağı asıldır. Başka bir anlatımla, anataşınmazın yönetimiyle ilgili olan kat malikleri kurulu kararı iptal edilmiş olmadıkça, anayapıdaki tüm bağımsız bölümlerin sakinleri bu kararın hükümlerine uymakla yükümlüdür. Böyle bir kararın yerine getirilmesi de yöneticinin yasal görevidir. Dosya kapsamından davaya konu edilen müdahalenin dayanağını oluşturduğu anlaşılan 9.7.1994 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptal edildiği hususunda davacı tarafça bir sav ileri sürülmediği gibi, bu yönde herhangi bir kanıt da bulunmamaktadır. O halde davalı yöneticinin, Kat Mülkiyeti Yasasının 35.maddesinde öngörülen görevi gereği kat malikleri kurulu kararını uygulamasının davacının ortak yerleri kullanmasına doğrudan müdahale ettiği anlamına gelmeyeceği ve kurul kararına dayanan bu eylemden dolayı kendisine yönetici sıfatıyla husumet yöneltilemeyeceği düşünülmeden, hakkında açılan davanın kabulü ile müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, 'temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.