 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2002/7293
K: 2002/8768
T: 26.09.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde yönetici atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, kat maliklerinin toplanıp bir yönetici atayamadıkları ileri sürülerek, yönetimsiz kalan anagayrimenkule mahkemece bir yönetici atanması istemine ilişkin ve bu istemle sınırlıdır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 34.maddesinde, kat maliklerinin. anagayrimenkul yönetiminde anlaşamaması yada toplanıp bir yönetici atayamaması durumunda bunlardan birinin başvurusu üzerine o yerin Sulh Mahkemesince, mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra gayrimenkule bir yönetici atanacağı ve bu yöneticinin aynen kat maliklerince atanan yöneticinin yetkilerine sahip ve kat maliklerine karşı sorumlu olacağı öngörülmüştür. Böyle bir dava açıldığında mahkemece yukarıda açıklanan yasal şartların oluştuğunun saptanması durumunda uygun bir yöneticiyi tespit edip, bunun ücretini de belirleyerek atanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir. Bu kararda ayrıca yönetim ile ilgili olarak atanan yöneticinin yapacağı ve yapamayacağı işlerin belirtilmesine gerek ve yasal imkan bulunmamaktadır.
Esasen HUMK'nun 74.maddesi hükmüne göre, hakim her iki tarafın iddia ve savunmaları ile kayıtlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremeyeceğinden istem aşılarak anagayrimenkuljn kullanılmayan giriş bölümünün büfe haline getirilip kiraya verilmesi yolunda hüküm. kurulmuş olması bu bakımdan da doğru değildir.
Öte yandan, yargılama sonunda, tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen avukatlık ücretinin Avukatlık Yasasının (değişik) 164/ son maddesi hükmünün yorumlanmas ında hataya düşülerek daval ı yerine doğrudan avukata ödenmesine karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.9.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.