Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2002/4514
K: 2002/5617
T: 13.5.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
2942/m.11, 15
2981/m.10
3194/m.18
1086/m.161
2004/m.19
 
DAVA : Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : 1-Dava konusu taşınmaz 7.12.1999 tarihinde kamulaştırılmış, davacılardan Ömer H'e kamulaştırma evrakı 7.12.2000 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Kamulaştırma Yasasının 15.maddesinin 13.fıkrası hükmüne göre taşınmazın tebligat tarihi itibariyle değerlendirilebilmesi için tebligatın kamulaştırma kararının tamamlanmasından itibaren bir yıl geçtikten sonra yapılması gerekir. HUMK.nun 161.maddesinde, yıl ile verilen müddetlerin bitimiyle ilgili bir ilke yer almamakta ise de, ay ile verilen müddetlerin ayda tekabül eden günün tatil saati sonunda biteceği öngörülmüştür. İcra İflas Kanununun 19.maddesinin 2.fıkrasında da sene olarak tayin edilen müddetlerin senenin kaçıncı günü işlemeye başlamışsa biteceği senenin aynı gününde biteceği belirtilmiştir. O halde tebligat, kamulaştırmanın yapıldığı güne tekabül eden 7.12.2000 tarihinin tatil saatinde ancak bir yılı tamamlamış olacağından, o gün açılan davada değerlendirmenin kamulaştırma tarihi itibariyle yapılacağı dikkate alınmadan davacılardan Ömer H. için tebligat tarihinin değerlendirme tarihi olarak alınmış olması,
Bundan ayrı;
Yerinde iki kez yaptırtılan inceleme sonucu düzenlenen asıl ve ek bilirkişi raporları hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
2-1. bilirkişi kurulu raporunda 8 adet, ikinci bilirkişi kurulu raporunda ise 3 adet emsal taşınmazla dava konusu taşınmaz kıyaslama yöntemiyle karşılaştırılıp değerlendirme yapılmıştır. Bilirkişi kurullarının asıl raporlarında, dava konusu taşınmazın 2981 Sayılı Yasanın 10/b maddesi sonucu oluştuğu gözetilip haklı olarak imar parseli olduğu kabul edilmiş ve her iki kuruldan alınan ilk ek raporlarda, imarlı olan dava konusu taşınmazdan indirime gerek olmadığı bildirilmiş, 1. bilirkişi kurulunun ikinci ek raporunda ve ikinci bilirkişi kurulunun hem asıl hem de ek raporunda ise seçilen 575, 1485 ve 154 parsel numaralı emsallerden henüz imar düzenlemesine konu edilmediği için kadastro parseli niteliğinde olan 575 numaralı parselin imar yönünden dava konusu taşınmazla denkleştirilmesi bakımından bu emsalin bulunan değerine %35 oranında bir artış uygulanmak suretiyle ulaşılan değer ile diğer ( 1485 ve 154 parsel sayılı ) imarlı iki parselin endeksleme sonucu değerlendirme tarihi itibariyle hesaplanan değerleri esas alınarak kıyaslama yöntemiyle dava konusu taşınmazın değeri 1. bilirkişi kurulunca davacılardan Selver için 109.302.170 TL/m2, diğer davacılar için 145.000.000 TL/m2, ikinci bilirkişi kurulunca da davacılardan Selver için 113.497.000 TL/m2, diğer davacılar için 150.000.000 TL/m2 bulunmuştur. Ayrıca her iki bilirkişi kurulunun ikinci ek raporlarında, asıl raporda kıyaslama sonucu ulaşılan değer sanki sadece kadastrol nitelikli 575 parsel somut emsal alınarak saptanmış gibi, dava konusu taşınmazın terk nedeniyle uğradığı %29 zayiata denklik sağlanması amacıyla bu değerden %6 indirim yapılmak suretiyle dava konusu taşınmaz için 1. bilirkişi kurulunca davacılardan Selver için 102.744.039 TL/m2, diğer davacılar için ise 136.300.000 TL/m2, ikinci bilirkişi kurulunca ise davacılardan Selver için 106.687.180 TL/m2, diğer davacılar için ise 141.000.000 TL/m2 bedel bulunmuştur.
Her iki bilirkişi kurulunun asıl ve ek raporlarında, karşılaştırma yapılırken bütün emsaller birlikte ele alınmış ve bunlardan birisi tek başına somut emsal seçilmemiş olduğuna göre düzenleme ortaklık payı yönünden ilave indirim yapılması gerekmezken dava konusu taşınmazın kıyaslama sonucu bulunan değerinden bu nedene dayalı olarak indirim yapılmasının haklı bir gerekçesi ve anlamı bulunmamaktadır.
Ayrıca, 1. bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazla emsallerin genel ifadelerle yapılan kıyasi karşılaştırması da hüküm kurmak için yeterli değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir ve mahkemece teknik bilirkişiye yaptırtılan tespite göre de, 2981 Sayılı Yasanın 10/b maddesi uyarınca %29 oranındaki bölümünün kamuya bedelsiz terk edilmesi suretiyle oluşmuş bir imar parselidir.
Bu nitelikleri itibariyle taşınmazın, Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 3. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin ( g ) bendi gereğince kamulaştırma ( değerlendirme ) gününden önce özel amacı olmayan ve somut emsal seçilen satışlara göre satış değerinin tespiti ve bedelin tespitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 4.fıkra uyarınca her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir. Uygulamada, incelenen emsallerden uygun görülenlerden birisinin somut emsal seçilip karşılaştırmanın ve değerlendirmenin buna göre yapılmasının daha sağlıklı ve gerçekçi sonuca götürdüğü anlaşılmaktadır.
Seçilen somut emsalin, satış fiyatına Devlet İstatistik Enstitüsü toptan eşya fiyatları endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyat bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla, değere etki yapan bütün yönleriyle birer birer karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve böylece yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri bulunmalıdır.
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre değerlendirme yapılırken dava konusu taşınmazın imar parseli olmasına karşın seçilen somut emsalin bu nitelikte olmaması durumunda dava konusu taşınmazın imar uygulaması sırasında ( resen veya terk suretiyle ) uğramış olduğu alan zayiatı varsa emsal ile dava konusu taşınmaz arasında bu yönden denge kurulması bakımından kadastrol parsel olan somut emsalin değerine, dava konusu taşınmazın imar parseli durumuna gelirken fiilen uğradığı zayiat oranında ekleme yapılması ve bu suretle bulunacak miktarın dava konusu taşınmazın değerinin saptanmasına esas alınması gerekir. Seçilen somut emsalin de dava konusu taşınmaz gibi imar parseli olması halinde düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir ilave veya indirim yapılmayacaktır.
Olayımızda, kadastrol nitelikli 575 numaralı parselin tek başına somut emsal seçilmiş olduğu ve taşınmazın ulaşılan değerinin bu emsale göre hesaplandığı kabul edilse dahi, imar parseli olan dava konusu taşınmaz ile bu emsal arasında bu yönde nitelik dengesi kurulması bakımından dava konusu taşınmazın imar parseli haline gelmesi sırasında fiilen uğradığı alan zayiatı olan %29 oranı dikkate alınarak emsalin değerine bu oranda bir ekleme yapılması ve emsalin bu değerine göre de dava konusu taşınmazın değerinin hesaplanması gerekirken, ikinci bilirkişi kurulu asıl 1. bilirkişi kurulunun ise ikinci ek raporunda, bu emsalin endeksleme sonunda bulunan değerine, zayiat ve değer artışının henüz imar düzenlemesine konu edilip edilemeyeceği belirsiz olan emsale bağlı tutularak, İmar Yasasının 18.maddesinde öngörülen zayiat miktarının da en yüksek oranda ( %35 ) kabulü ile emsalin ve dolayısıyla dava konusu taşınmazın değerinin bu oranda artırılması, sonra da bulunan değerden %6 oranında indirime gidilmesi sonucu fazla değere ulaşılması,
3-Davalı idare tarafından 7.12.1999 tarihinde kamulaştırılan dava konusu taşınmaz ile aynı tarihli ve aynı kamulaştırma kapsamı içinde kalan, Yıldırım İlçesi Yavuz Selim Mahallesi 9899 ada 2 parsel için yakın değerlendirme tarihi ( 22.12.2000 ) itibariyle Bursa 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/64 esas ve 494 karar ( Dairenin 2001/11475 esas-2002/195 karar ) sayılı dosyasında 115.000.000 TL/m2 üzerinden hüküm kurulmuş ve bu hüküm Yargıtay denetiminden geçip onaylanmış iken yakın konumda bulunan dava konusu taşınmaz için ( 2000 yılının 12.ayı değerlendirme tarihine göre ) farklı nitelik göstermediği halde davacılardan Selver H. haricindekiler için 136.300.000 TL/m2 miktar üzerinden hüküm kurulmuş olması,
4-Takdir komisyonu raporuna göre toplam 480,33 m2 yüzölçümünde bulunan bina için davacı tarafından maddi hata talebinde bulunulmadığı halde bilirkişi kurullarınca 535,36 m2 olarak hesap edilmesi suretiyle değerinin yükseltilmiş olması,
5-Bilirkişi kurullarınca somut emsal olarak alınan 1485 ve 575 parsel numaralı taşınmazların emsal alınan satışlarına esas alıcısını-satıcısını ve satış bedelini gösterir şekilde tapu kayıtlarının getirtilip raporların denetlenmemiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Mahkemece, eksik belgeler getirtildikten sonra her iki bilirkişi kurulundan yukarıda açıklanan esaslar ile bozma sebeplerine uygun ek raporlar alınıp, hasıl olacak sonuca göre ve davacının önceki kabulü, davalı yararına kazanılmış hak oluşturduğu takdirde bu husus da gözetilerek karar verilmelidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini