 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 2001/4475
K: 2001/4733
T: 10.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* KAT MÜLKİYETİ KURULMAK SURETİYLE ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
Karar özeti: Ortaklığın giderilmesi davalarında istek varsa, asıl olan taşınmazın paydaşlar arasında aynen taksimidir.
Ortak taşınmazdaki yapıda, mevcut projesine aykırı değişiklikler yapılmış olması, bazı bölümlerin hasarlı ve kullanılmaz durumda bulunması, kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksiklikler ise de; bu durumda mahkemece hemen kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, ilgili belediyeden yapının bu haliyle imar mevzuatına ve bulunduğu yerin imar durumuna aykırılık oluşturmadığı saptandığında, yapının mevcut durumunu yansıtan röleve projesi çizdirilip onaylatılması, yapının iskan edilebilir duruma getirilmesi ile oturma izin belgesi alınması ve Kat Mülkiyeti Yasasının 12. maddesindeki belgelerin tamamlatılması için talepte bulunan tarafa süre verilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
(634 s. KMK. m. 1, 10,12, 50/2)
Dava dilekçesinde ortaklığın satış suretiyle giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile paydaş oldukları taşınmaz üzerindeki yapının ekonomik ömrünü doldurup harap hale geldiğini ve onarım gücünü (dayanaklığını) yitirdiğini, bu nedenle kat mülkiyeti kurulmak suretiyle aynen taksiminin mümkün bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazın satılması yoluyla ortaklığın giderilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının 3 nolu bağımsız bölümünü halen dükkan olarak kullandığını ve burada ticaret yaptığını savunarak, taşınmazdaki ortaklığın kat mülkiyetine geçilerek giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Taşınmazın yerinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda, ortak yapının belediyeden onaylı projesine aykırı olarak zemin katında bir takım değişiklikler yapıldığı ve sadece bu kattaki iki bağımsız bölümün (dükkanın) kullanılmakta olduğu, diğer bağımsız bölümlerinin ise yer yer sıva ve badanası dökülmüş, döşeme ve betonları ile kapı ve pencerelerinin hasarlı bulunduğu, bu durumu ile ömrünü doldurmuş olan hasarlı yapının iskan edilemeyeceği ve üzerinde kat mülkiyeti kurulamayacağı görüşüne yer verilmiş, mahkemece de bu rapora dayanılarak taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Genel olarak ortaklığın giderilmesi davalarında, Türk Medeni Kanununun 628/2. maddesi hükmüne göre istek varsa asıl olan taşınmazın paydaşlar arasında aynen taksimi yoluna gidilmesidir. Kat mülkiyetine konu olmaya elverişli bir taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi davalarında da paydaşlardan biri paylaşmanın kat mülkiyeti kurulması ve bağımsız bölümlerin özgülenmesi suretiyle yapılmasını istemiş ise, Kat Mülkiyeti Yasasının 10. maddesinin son fıkrası gereğince hakim, o taşınmazın mülkiyetinin, 12. maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesine ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin ortaklara ayrı ayrı özgülenmesine karar verecektir. Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine uygun olarak Yargılayın yerleşmiş uygulamalarına göre ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için, üzerindeki yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ve bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanılmaya elverişli bulunması (m. 1), yapının tümünün kargir olması (m. 50/2) ve her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi, ayrıca 12. madde de yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, birden çok yapı varsa yerleşim planı, yapı kullanma belgesi, belediyeden onaylı fotoğraf, noterden onaylı liste ve yönetim planı) tamamlattırılması gerekir. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda anılan Yasanın 10. maddesinin son fıkrası hükmünce taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilecek ve açılan davada ortaklığın bu yolda giderilmesine karar verilecektir.
Somut olayda, yukarıda sayılan koşullardan bir çoğunun varlığına karşın, ortak taşınmaz üzerindeki yapının zemin katında projeye aykırı bazı değişiklikler yapılmış olması, diğer katlardaki bağımsız bölümlerin hasarlı ve kullanılamaz durumda bulunması kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksiklikler ise de; bu durumda mahkemece hemen taşınmazda kat mülkiyeti kurulamayacağı sonucuna varılmayarak, ilgili belediyeden sorulup yapının bu haliyle imar mevzuatına ve bulunduğu yerin imar durumuna aykırılık oluşturmadığı saptandığında, mevcut durumunu yansıtan röleve projesinin çizdirilip yetkili ve görevli belediye imar müdürlüğünün onayının alınması, buna bağlı olarak yapının iskan edilebilir duruma gelmesi ile oturma izin belgesi ve Kat Mülkiyeti Yasasının 12. maddesinde sayılan diğer (eksik) belgelerin tamamlattırılması konusunda kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen davalı vekiline yetki ve yeterli süre verilip tahkikatın ikmali yoluna gidilmesi Yargıtay'ın yerleşmiş uygulaması ve ortaklığın giderilmesi davasının temel amacı gereğidir.
Hal böyle iken mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının imara uygunluğunun tespiti projesinin onaylanması ve kullanma izni verilmesi yetkisinin yasa gereği ilgili belediye imar müdürlüğüne ait olduğu olgusu ve yukarıda değinilen hususlar gözardı edilerek, kısmen projeye aykırı ve kısmen harap yapının iskanının mümkün olmadığına ilişkin mücerret bilirkişi görüşü esas alınmak suretiyle taşınmazda kat mülkiyeti kurulamayacağı gerekçesiyle eksik inceleme sonucu ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.