 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas no: 2000/7401
Karar no: 2000/8940
Tarih: 18.9.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TAHSİLİ
- KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİN TAMAMLANMASI
- KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN DÜZENLEME GÖRMESİ
Karar Özeti: Kamulaştırılan taşınmazın ferağı verilmemiş, davacılara 13. madde uyarınca tebligat yapılıp, idari yargı yönünden kamulaştırmanın kesinleştirilmesi suretiyle mülkiyetin davalı idareye geçmesi de sağlanmadan kamulaştırılan alanın tamamı düzenleme ortaklık payı olarak, kısmen kamulaştırılan parsel hesabına belediyeye terk edilmiştir. Arsaların düzenleme görmesi sonucu değer yükselmesi gibi bir kazanç elde eden davacılar, karşılığında herhangi bir yer almayan idareden kamulaştırma bedeli talep edemezler.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 13, 25)
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde davacılara ait taşınmazın 133 m2'lik bölümünün kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin miras bırakan adına bankaya yatırıldığı, ferağ verilmemesi nedeniyle paranın kendilerine ödenmediği belirtilerek takdir olunan bedelin kamulaştırma tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte kendilerine ödenmesi istenmiştir.
Mahkemece, kamulaştırılan yerin bedelsiz olarak yola terk edildiği. ancak imar uygulamasının kamulaştırma işleminden sonra gerçekleştirildiği gerekçesiyle dava kabul edilmiştir.
Kamulaştırma Yasasının 25. maddesine göre, hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından, kamulaştırma işlemi mal sahibi için, 13. madde uyarınca yapılan tebligatla başlar. Dava açabilmek için idarenin tebligat yapması veya tebligata çıkarması şarttır. Yine aynı maddeye göre, mülkiyetin idareye geçmesi, kamulaştırma işleminin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile olur.
Somut olayda davacıların miras bırakanına bir tebligat çıkarılmış ise de, ölü olan bir şahsa çıkarılan tebligatın hukuken geçersiz olduğu kuşkusuzdur. Davacılara ise idare herhangi bir tebligat çıkarmamış, tapu sicil müdürlüğüne kamulaştırma şerhinin kaldırılması yolunda yazı yazmıştır. Her ne kadar Yargıtay uygulamalarında, tebligat yapılmadan önce açılan davalar idarenin böyle bir kamulaştırma yapılmadığını ileri sürmemesi koşuluyla, görülebilmekte ise de, dava konuşu olayda, idare açık bir vazgeçme kararı almamakla birlikte,davacılara tebligat çıkarmamakla ve kamulaştırma şerhinin kaldırılmasını istemekle, kamulaştırma işlemini tamamlamak ve kamulaştırmayı gerçekleştirmek niyetinde olmadığını göstermiştir.
Somut olayda kamulaştırılan taşınmazın ferağı verilmediği gibi, davacılara 13. madde uyarınca tebligat yapılıp, idari yargı yönünden kamulaştırmanın kesinleştirilmesi suretiyle mülkiyetin davalı idareye geçmesi de sağlanmamıştır. Mülkiyetin davacılara ait olduğu bir aşamada, kamulaştırılan alanın tamamı düzenleme ortaklık payı olarak, kısmen kamulaştırılan parsel hesabına belediyeye terk edilmiş böylece düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışından davacıların artan taşınmazının yararlanması söz konuşu olmuştur. Buna karşılık, davalı idare düzenleme ortaklık payı olarak belediyeye terk edilen arsanın sahibi olmadığından, İmar Yasasının 18. maddesi uyarınca başka bir parselden pay sahibi de olamayacaktır. Davanın kabulü, davalının karşılığında bir yer almadan kamulaştırma bedeli öderken, davacının hem kamulaştırma bedelini alması hem arsanın düzenleme görmesi sonucu değerinin yükselmesi gibi haksız kazanç edilmesine neden olacaktır.
Belirtilen nedenlerle davanın reddi gerekirken yerinde görülmeyen gerekçelerle kabulü usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.9.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.