Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E:1999/821
K:1999/2027
T:23.2.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


KAT MÜLKİYETİNİN DEVRİ MECBURİYETİ
DAVA SEBEBİNİN ORTADAN KALKMASI
ÖZET:Ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemeyenler aleyhine açılan müstakil bölümünün mülkiyet hakkının devredilmesi davalarında, dava sebebinin ortadan kalkması durumunda, dava hakkının düştüğünün kabulü ile davanın reddine karar verilmelidir.
(634 s. KMK. m. 25)
Davacı Fuat vs. ile davalı Oya aralarındaki 634 sayılı Yasanın 25. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil davasına dair (Samsun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi)nden verilen 1.7.1998 günlü ve 1997/1238-1998/713 sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 12.11.1998 günlü ve 1998/10428-12400 sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davalının maliki bulunduğu 2, 5, 9 nolu bağımsız bölümler, ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra takibi yapılmasına neden olmak suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ettiği gerekçesiyle, 634 sayılı Yasanın 25. maddesi uyarınca davacılara arsa payları oranında devrine karar verilmiş bu karar onanmıştır. Davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine konunun yeniden incelenmesinde;
Uyuşmazlığın çözümünde uygulanan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 25. maddesini, Anayasanın mülkiyeti temel hak olarak kabul eden 35. maddesiyle birlikte, bu maddeyle çelişmeyecek biçimde yorumlayıp uygulamak gerekir. Bir yasa kuralı değişik biçimlerde yorumlanabiliyorsa, bunlardan Anayasaya en uygun olanının benimsenip uygulanması gerektiği ilkesi, hukukun genel ilkelerinden birisi haline gelmiştir. Yapılacak yorumun aynı zamanda hakkaniyete ve iyi niyet kurallarına uygun olması ve adil bir çözüme ulaşılmasının sağlanması gerekir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 25. maddesinin sonuncu fıkrası, dava hakkının, dava sebebinin öğrenilmesi tarihinden başlayarak altı ay ve her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa ve dava sebebi de ortadan kalkmışsa, düşeceğini öngörmektedir. Dava hakkının düşmesi için sayılan bu üç nedenden herhangi birinin gerçekleşmesi yeterli sayılmalıdır. Fıkrada, "her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa" denildiğine göre, bu durumu tek başına davanın düşmesi sebebi saymayıp dava sebebinin de ortadan kalkması koşulunu aramak, fıkrada yer alan "her halde" kavramının, başka bir koşul aramayan, mutlak anlamıyla bağdaşmaz. Şu halde, fıkrada sayılan üç halden biri olan dava sebebinin ortadan kalkması da davanın düşmesi için tek başına yeterli sayılmalıdır.
Nitekim Kat Mülkiyeti Yasasının Millet Meclisinde görüşülmesi sırasında 25. maddenin getirmiş olduğu tedbirlerin çok ağır olduğu bir nevi cebri temellük sebebi mahiyetini iktisap eniği ve istimlak denebilecek bir nitelik taşıdığı yolundaki eleştirileri cevaplandıran Adalet Komisyonu Başkanı "hüküm verildiği ana kadar eğer bu malik bütün bu ihtarlara rağmen kendisine düşen borçları ödemiş olursa, bu dava ortadan kalkacaktır ve elinden mülkü alınmayacaktır." demek suretiyle bu hükümle varılmak istenilen amacı açıklamıştır. (Millet Meclisi Tutanak Der. 25.2.1965 Sayfa 429) Yine aynı maddeye ilişkin hükümet tasarısı gerekçesinde bu hükmü "Mahkemenin gayet istisnai hallerde ve son derece zaruri olan durumlarda uygulayabileceği" belirtilmiştir. Gerekçe ve görüşmeler bağlayıcı olmasalar da yasanın amacını belirleyip, bu amaca uygun yorum yapılması açısından büyük önem taşırlar.
Yargıtay uygulamalarında da genellikle dava hakkının düşmesi için dava sebebinin ortadan kalkması yeterli sayılmıştır (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 9.5.1988 günlü, 1988/29668-7528 sayılı kararı, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 9.2.1995 günlü, 1994/15516 E-1995/1664 K. sayılı kararı).
Medeni Kanunun 626/a maddesinin, davranışlarıyla müşterek mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hale getiren malikin hissedarlıktan çıkartılmasını öngörmesi, 25. maddenin, dava sebebi ortadan kalkmasına karşın kişinin mülkiyet hakkından yoksun bırakılması sonucunu doğuran bir uygulamaya neden olacak biçimde yorumlanmasına haklılık kazandırmaz. Kaldı ki, anılan madde hissedarlıktan çıkarılmayı ancak hissedarın hissesini karşılayacak kısmı ayırıp çıkarılacak malike vermenin mümkün olmaması haline hasrederek, mülkiyet hakkının olabildiğince korunmasına özen göstermiştir. Ayrıca 25. maddenin son fıkrasında dava sebebinin ortadan' kalkmasının davanın düşmesine neden olacağı belirtilmişken Medeni Kanunun 626/a maddesinde böyle bir ibare yer almamaktadır.
Gider ve avans paylarını süresinde ödemeyen kat maliklerini, 634 sayılı Yasanın 20. maddesi aylık %10 hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlü tutmakta, %50 temerrüt faizi işletilmekte, icra İflas Yasasının 67. maddesi %40 inkar tazminatı öngörmekte, ayrıca 22. maddeye göre bağımsız bölüm üzerinde malikin borçları nedeniyle diğer bağımsız bölüm malikleri lehine ipotek tesis edilebilmektedir. Bu kurallar yeterli yaptırım oluşturmakta, ödemelerde gecikmeyi cazip olmaktan çıkarmaktadır. Gecikme nedeniyle esasen gerçek borcunun çok üstünde ödeme yapmak zorunda kalan kat malikinin borcunu ödemesine rağmen, ayrıca bağımsız bölümünü elinden almak, yasa koyucunun amacını aşar.
Olayda, bilirkişi raporuna göre Samsun'un en merkezi yerinde olduğu anlaşılan, biri 60 m2 diğer ikisi 11 6'şar m2 olan üç daire yasa gereği dava tarihindeki değeri esas alındığından ve faiz de işletilmediğinden toplam 5.749.841.771 TL bedelle davacıların mülkiyetine geçmesine karar verilmiştir. Oysa, icra takibi üzerine davacı borcunu ödediğine göre, dava sebebinin ortadan kalktığının kabulü gerekir. Ödemeye rağmen dava hakkının düşmediğinin kabulü hak, nesafet ve iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaz, eylemle önlem arasında adil olmayan bir dengesizlik yaratır ve temel bir hak olan mülkiyet hakkını zedeler.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle, yerel mahkeme kararının davanın reddi gerektiği cihetle bozulması gerekirken, maddenin değişik yorumu sonucu onandığı anlaşıldığından, davacının karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairenin onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının (BOZULMASINA), temyiz onama harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.2.1999 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Onama kararında açıklanan nedenlerle hükmün onanması yerinde olduğundan çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyoruz. Bu nedenle karar düzeltme talebinin reddi görüşündeyiz.
Seçkin ErçokluM. Ersin Gernıeç
Başkan V.Üye
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini