Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E:1999/448
K:1999/2025
T:23.2.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI
ARSA ARAŞTIRMASI
TAŞINMAZ VASFININ TESBİTİ
ÖZET : Dosyadaki bilgilerin taşınmazın cinsinin tespitinde çelişkili ve yetersiz kaldığı durumda yeniden keşif yapılarak değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın arsa olarak nitelendirilmesi için gerekli unsurları taşıyıp taşımadığı ilgili yerlerden bilgi ve belgelerde toplanarak tespit edilmeli, toplanan delillere göre bilirkişi kurullarından ek rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11)
[KHK.-6122 5. (28.2.1983 Ta.)]
(1319 s. EVK. m. 12/2, 3)
Davacı Mehmet ile davalı İzmir Özel İdaresi aralarındaki kamulaştırma bedelinin arttırılması davasına dair (Tire Asliye Hukuk Mahkemesi)nden verilen 26.2.1998 günlü ve 1996/273-1998/39 sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 12.11.1998 günlü ve 1998/9971-12402 sayılı ilama karşı taraf vekillerince kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
1- Kıymet takdir komisyonu raporunda artezyen kuyuya bedel takdir edildiğine göre, taşınmazın sulu olduğu sabittir. Davacı vekili 26.2.1998 günlü celsede, taşınmazın arsa olduğu yolundaki iddiasını tekrar etmiş, tarla olarak kabul edilecekse ortalama 3 değerli rapora göre karar verilmesini istemiştir. Bu nedenlerle davalının karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2- Davacının karar düzeltme istemine gelince;
Düzeltilmesi istenen Daire kararında, dava konusu taşınmazların, nazım imar planına alındığı 6.11.1995 tarihi itibariyle tabi tutulduğu işlemin kamulaştırma amacına yönelik olması ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığının anlaşılmasına göre, tarım arazisi olarak değerlendirilmesi yerinde görüldüğü belirtilmiş ise de, dosyanın yeniden incelenmesinde mevcut bilgi ve belgelerin çelişkili olduğu, taşınmazın arsa yada arazi olarak kesin biçimde nitelendirilebilmesi için yetersiz kaldığı anlaşılmıştır. 26.4.1996 günlü belediye yazısında, taşınmazın belediye hizmetlerinden faydalandırılmadığı belirtilirken, 10.6.1996 günlü bilirkişi raporunda bilirkişi gözlemleri ile belediyece verilen bilgiler arasındaki çelişkiden söz edilmekte ve belediye yetkilileri ile görüşüldüğü ve yapılan incelemede su, elektrik, inşaat ve oturma ruhsatı gibi kısmi hizmetlerin talep halinde verildiği tespit edilmiştir denilmektedir.
2. bilirkişi kurulu 5.8.1996 günlü raporunda fiilen tarımsal faaliyette kullanıldığını gerekçe göstererek taşınmazı tarım arazisi olarak kabul etmiştir.
3. bilirkişi kurulu 15.10.1996 günlü raporunda, belediye' hizmetlerinden yararlandığı ve çevresinin meskun olduğu gerekçesiyle, taşınmazı arsa olarak nitelendirmiştir.
4. bilirkişi kurulu 2.1.1997 günlü raporunda kamulaştırma amacıyla plana alındığından ve belediye yazısına göre belediye hizmetlerinden yararlanmadığından söz ederek, taşınmazı tarım arazisi olarak değerlendirmiştir.
Dosyada mevcut fotoğraflar ve davacıya ait taşınmazların bulunduğu adanın planından çevrede çok sayıda sanayi ve sosyal tesisler bulunduğu görülmektedir. Bu tesislerin alt yapı ve belediye hizmetleri gerektireceği doğaldır.
Bakanlar Kurulunun 28.2.1983 günlü 1983/6122 sayılı kararında, birinci maddenin a ve b bendinde sayılan taşınmazların tarımsal faaliyette kullanılması durumunda arsa sayılamayacağı belirtilmekte ise de, Emlak Vergisi Kanununun 12/3 maddesinin uygulanması için çıkarılan kararnamede yer alan bu hüküm arazilerin atıl kalmamasını amaçlamakta olup, daha az vergi ödemelerini sağlamak suretiyle bu durumdaki taşınmaz sahipleri yararına bir düzenleme getirmiştir. Bu bakımdan sırt zirai faaliyette kullanılmakta olduğu olgusuna dayanarak, taşınmazı kamulaştırma uygulaması açısından tarım arazisi olarak nitelendirmek mümkün değildir.
Kamulaştırma Yasasının 11. maddesinin 5. fıkrasına göre, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmetin sebep olacağı değer artışı dikkate alınmaz. Bu nedenle, taşınmazın sırt kamulaştırma amacına yönelik olarak 6.11.1995 günlü imar planına alınmış olması taşınmaza arsa niteliği vermez. Ancak, Yargıtay uygulamalarında imar planında yer almayan taşınmazlarda, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye hizmetlerinden (belediyece meskun olduğu için veya meskun hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vs.) yararlanması ve meskun yerler arasında yer alması koşuluyla arsa sayılırlar.
Dosyada mevcut çelişkili bilgi, belge ve değerlendirmeler taşınmazın cinsi konusunda sağlıklı bir sonuca erişilmesinde yetersiz kaldığına göre, yeniden yapılacak bir keşifle, değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmazların arsa olarak nitelendirilmesi için belirtilen unsurları taşıyıp taşımadığı, ilgili yerlerden gerekli bilgi ve belgeler de toplanarak tespit edilmeli, taşınmazların arsa olarak nitelendirilmesi durumunda, birinci ve ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak hasıl olacak sonuç doğrultusunda, taşınmazların tarım arazisi olarak nitelendirilmesi durumunda ise dairenin 12.11.1998 günlü 1998/9971-12402 sayılı bozma ilamının 2. ve 3. paragraflarında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurulmalıdır.
Yerel mahkeme kararının yukarıda belirtilen nedenlerle de bozulması gerekirken, yanılgı sonucu davacının taşınmazın arsa niteliğinde olduğuna ilişkin temyiz itirazının da reddedildiği anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kısmen kabulüyle Dairenin bozma ilamının birinci paragrafının ilamdan çıkarılmasına, temyiz konusu kararın yukarıda belirtilen nedenlerle de bozulmasına, sair karar düzeltme istemlerinin (REDDİNE), karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyenlerden davacıya iadesine, 3.000.000 TL. para cezası ile bakiye karar düzeltme red harcının davalıya yükletilmesine, 23.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini