 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E:1999/3877
K:1999/5012
T:20.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAK YERE MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ
AKTİF DAVA EHLİYETİ
ÖZET : Ana taşınmazda malik olmayan yöneticiler; kendilerine kat malikleri kurulu ile verilmiş dava açma yetkisi bulunmadığı takdirde, mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantılı olan ortak yerlere vaki tecavüz, mimari projeye aykırı inşaat ve tadilat sebebi ile müdahalenin önlenmesi davası açamazlar.
(634 s.KMK.m.35)
(1086 s. HUMK. m. 38)
Dava dilekçesinde müdahalenin men'i istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, ortak yere müdahale ve yönetim kurulu kararına ve projeye aykırılık sebebi ile müdahalenin önlenmesine ilişkindir Böyle bir dava ancak mülkiyet hakkına dayanılarak açılır. Davacı yöneticiler dava konusu ana taşınmazda malik değildirler. Kat mülkiyetinin özelliği itibari ile uygulamada kat malikleri kurulu kararı ile yetki verildiği takdirde, kat maliki olmayan yönetici böyle bir davayı açabilir. Geri çevirme kararı üzerine davacı yöneticiler İsmail ve Mehmet'e yetki verildiğine dair bir kat malikleri kurulu kararı dosyaya konmamış, yönetim kurulu kararı konulmak suretiyle yetinilmiştir. Bu durumda böyle bir kararın mevcut olmadığı sonucuna varmak gerekmiştir.
Kat mülkiyeti Kanununun 35. maddesi yöneticinin bu sıfatı sebebi ile görev ve yetkilerini belirlemiştir. Bunların arasında, yukarıda açıklandığı gibi mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlantısı bulunan ortak yerlere vaki tecavüz ve mimarı projeye aykırı inşaat ve tadilat sebebi ile müdahalenin men'i davası açma yetkisi ve görevi yoktur.
Yukarıdaki hususlar dikkate alınarak aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşılan yöneticinin açtığı davaya bakılarak yazılı olduğu şekilde esas hakkında hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi' isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.4.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.