 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/10551
Karar No : 1998/12403
Tarih : 12.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI
TARIM ARAZİSİNDE DEĞERLENDİRME
KARAR ÖZETİ: Taşınmaz net gelire göre değerlendirilirken, üzerinde kalıcı nitelikte olup uzun yıllar gelir getiren mezruat (meyve ağaçları gibi) bulunmadıkça tek ürünle yetinilmemeli, çevrede ekilmesi mutad olan ürünler münavebeye alınmalıdır.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11)
Davadilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü-ne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Dosya içerisinde bulunan Antalya İl Tarım Müdürlüğünün 13.7.1998 gün ve 1442-3468 yazısında dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede buğday, susam ve pamuğun değil, açık tarlada domates yetiştiriciliği yapılmakta olduğu bildirilmektedir. Aynı yazıda çevrede pamuk, susam, buğday gibi tarla bitkilerinin sahil kesimindeki ilçelerde geniş arazilerde yapıldığı açıklanmış ancak dava konusu taşınmaz gibi küçük parseller halindeki taşınmazlarda bu tarımsal faaliyete gidilmediği belirtilmiştir. Bundan anlaşılan, pamuk ve susamın Antalya bölgesinde ve sahillerinde yetiştiriliyor olmasına rağmen, küçük parseller halindeki taşınmazlarda daha çok domates yetiştirilmektedir.
Kamulaştırma Kanununun 11. maddesi hükmüne göre taşınmaz net gelire göre değerlendirilirken üzerinde kalıcı nitelikte olup uzun yıllar gelir getiren mezruat (meyve ve ağaçları gibi) bulunmadıkça arazide çevrede ekilmesi mutad olan ürünler dikkate alınır. Taşınmazın küçüklüğü sebebiyle, bazı tarımsal ürünlerin çevrede yetişmesine rağmen dava konusu taşınmazda yetiştirilmemiş olması, değerin ortalama niteliğini belirlemek söz konusu olduğu için, bu ürünlerin değerlendirmede dikkate alınmamasını gerektirmez. Aksi halde, alım-satımda, raiç bedelde bir farklılık olmamasına rağmen, sırf bazı ürünlerin ekimine yeterli büyüklükte olmadığı için bir kısım arazide değerinden farklı değerlere ulaşılacak, hem de arazinin küçüklüğü genellikle ekonomik ve karlı bir tarımsal faaliyeti güçleştirmesine rağmen, küçük arazide çok daha yüksek değerler bulunacaktır. Nitekim; bir taşınmaz malikinin taşınmazını yıllar süresince aynı ürünü yetiştirmesi kendi ihtiyarında olmasına rağmen, değerlendirme söz konusu olduğunda tek ürünle yetinilmemesi Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarındandır.
Yukarıdaki hususlarla birlikte dava konusu taşınmazın 18.388 m2 alana sahip olduğu hususu da dikkate alınarak, gerçek değerinin belirlenmesi bakımından susam ve pamuğun da münavebeye alınması gerekir.
Bu hususlar dikkate alınmadan taşınmazın yalnız sebze (domates) ürünü ile değerlendirilmesi ve bu suretle normal-ortalama değerlerin çok üzerinde sonuçlara ulaşılması doğru değildir.
Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASlNA), Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 20.000.000 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.