 |
T.C
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1997/9213
K. 1997/10826
T. 17.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ANA TAŞINMAZDA KAT MÜLKİYETİNE BAĞLANMAMIŞ VEYA LEHİNE KAT İRTİFAKI KURULMAMIŞ ARSA PAYI BIRAKILAMAZ
KARAR ÖZETİ: Davalının, tahrif edilmiş ve Belediye imar Müdürlüğünde aslına uygun olmayan, mimari projeye dayanarak kat irtifakı kurulan bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali doğrudur.
Ana gayri menkulde kat mülkiyetine bağlanmamış veya lehine kat irtifakı kurulmamış arsa payı bırakılamayacağından bir bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline karar verilmesi halinde konu, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istem olmasa bile bu bağımsız bölüme ait arsa payının diğer bağımsız bölümlere değerleri oranında dağıtılmalıdır.
(634 s. KMK. m. 5/2)
Dava dilekçesinde ortak yere bağlanan arsa payının iptali istenilmiştir Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Tapu sicili, ibraz edilen projeye göre oluşturulmuş ve dava konusu yere arsa payı verilerek bağımsız bölüm olarak tescil edilmiş ise de, tescile esas alınan projenin, belediye imar müdürlüğünce onaylanmış asıl ve esas alınması gereken projeden farklı olduğu, bağımsız bölümün bu projede yer almadığı anlaşıldığından, tapunun iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Davalının, tahrif edilmiş ve aslına uygun olmayan, mimari projeye dayanılarak kat irtifakı kurulan bağımsız bölümün satıcısı hakkında tam bir tazminat hakkı bulunduğundan, koşulları var ise satıcısı hakkında böyle bir tazminat davası açabileceği açıktır.
Ancak,
Kat Mülkiyeti Kanununun 5. maddesinin 2. fıkrasının "ana gayrimenkul de kat mülkiyetine bağlanmamış veya lehine kat irtifakı kurulmamış arsa payı bırakılamayacağına" dair hükmü dikkate alınarak, bir bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline karar verilmesi halinde konu, kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan istem olmasa bile bu bağımsız bölüme ait arsa payının diğer bağımsız bölümlere değerleri oranında dağıtılması gerekirken, bu konuda karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428 nci maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.