 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7944
Karar No : 1997/9861
Tarih : 28.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararının iptali ve yönetim planının 6.maddesinin değiştirilmesi ve projeye aykırılığın-giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Davacı, çağrı üzerine yapılan toplantıya katıldığına göre çağrının ve toplantının usulsüz olduğuna dair iddiasının varit olmadığına ilişkin mahkeme saptaması yerindedir.
2-Davacı, kat malikleri kurulundan yönetim giderlerinin eşit olarak Ödeneceğine dair yönetim planının 6.maddesi hükmünün, bu giderlerin arsa payı oranında ödenmesi şeklinde değiştirilmesini istemektedir. Kat Mülkiyeti Kanununun 20.maddesi hükmüne göre kat malikleri aralarında başka türlü anlaşmadıkça kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine eşit olarak; sigorta primi, ortak yerlerin bakım, koruma ve onarımı ile yönetici aylığı ve ortak tesislerin (kalorifer gideri de dahil) işletme giderlerine arsa payı oranında katılırlar. Yönetim planında kat malikleri, yasanın öngördüğü bu paylaşım biçimini bazı yönlerden değiştirmiş ve bu suretle yasanın izin verdiği ölçüde yönetim planına hüküm koyarak anlaşmaya varmışlardır. Bu anlaşma yasaya uygundur. Davacının arsa payı her ne kadar diğerlerinden düşük ise de, daha az yakıt kullandığı ve bu suretle yönetim planının 6.madde s indeki gider unsurlarına daha az oranda katkıda bulunmasının nakli olduğunu kanıtlanamamıştır. O nedenle yönetim planında değişiklik, yapılmasına dair talebinin esas yönünden reddi de doğrudur.
3-Davacı, davalı olarak gösterdiği bazı kat. maliklerinin mimari projeye aykırı olarak balkonlarını kapattıklarını ileri sürerek bunların projeye uygun eski hale getirilmesini de istemiştir. Davacının bu talebi Kat Mülkiyeti Kanununun 19.maddesi kapsamındadır. Davacının uzun sure buna karsı çıkmamış olması projeye aykırı olan bu duruma muvafakat ettiği anlamına gelmez. Yapılan bilirkişi incelemesinde davalıların balkonlarını aliminyum doğrama ve pimapenle sabit bir şekilde kapatarak iç hacme Kattıkları anlaşıldığına göre, mahkemece, bu konuda açılan davanın kabulü ile vaki müdahalenin önlenmesine ve balkonların projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken bu yöndeki davanın da reddedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile üç numaralı bentteki nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.