 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1997/7522
K. 1997/9096
T. 14.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KATMA DEGER VERGİSİNİN KAMULAŞTIRMA BEDELİNDE
BULUNMASI
KARAR ÖZETİ: Katma değer vergisi mükellefi, hizmet veya malı satan kişidir. Bu kişi, sattığı hizmet veya malın bedeline KDV. ilave ederek sattığı kişiden bedelle birlikte tahsil eder ve süresi içinde vergi dairesine yatırır. Kıymet takdir yapılan davacıya ait taşınmazın değerinde, KDV. 'de bulunmaktadır. Bu vergi, bir kamulaştırma gideri olmadığı gibi, kıymet takdiri raporunda da ayrıca gösterilemez. KDV.'nin kamulaştırılan taşınmazın fiziksel değerlendirme unsurlarından biri de değildir.
O halde, taşınmazı kamulaştırılan kişi, bulunup KDV. mükellefi olarak vergi dairesine ödediği meblâğı davalı İdareden isteyemez.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 29)
(3065 s. KDV. K. m. 1, 8)
Davacı M........ Metal A.Ş. ile davalı DSİ. Genel Müdürlüğü aralarındaki Katma Değer Vergisi tutarının davalıdan tahsili davasına dair, (İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi)'ndenverilen 3.12.1996 günlü ve 1995/211-1996/991 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 12.5.1997 günlü ve 1997/3291-4661 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.
Dosyada örneği bulunan, Bayındırlık ve Iskan Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün 13 Şubat 1995 gün ve 4-389-20-36 sayılı yazısına göre kamulaştırılan, davacıya ait taşınmazın takdir edilen kıymetine, KDV. dahil edilerek hesaplanmıştır. Diğer bir deyimle, davada istenen KDV. davacıya ödenen kamulaştırma bedeli içinde bulunmaktadır. Bu durumda, davacının KDV. mükellefi olarak Vergi Dairesine ödediğini bildirip istirdadını istediği meblağ, kendisine kamulaştırma bedeli ile birlikte ödendiğinden bunu ayrıca istemek hakkına sahip değildir.
Gerçekten 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun kabul ettiği sisteme göre, bu verginin mükellefi, hizmet veya malı satan kişidir. Bu kişi sattığı hizmet veya malın bedeline katma değer vergisini ilave ederek hizmet veya malı sattığı kişiden bedelle birlikte tahsil eder ve Yasada öngörülen süreler içinde Vergi Dairesine yatırır.
Sözü edilen Yasa ve bu Yasaya dayanılarak çıkarılan Kararname ve Tebliğlerde KDV., mal veya hizmetin, alıcısından tahsil edilecek bedelin içinde yer alır. Ayrıca tahsili söz konusu değildir. Bu durumda, Kamulaştırma Kanunu Hükümleri Dairesinde kıymet takdiri yapılan davacı şirkete ait taşınmazın belirlenen ve davacıya ödendiği anlaşılan değerinin içinde, davalı DSİ. Genel Müdürlüğü'nün yazısında da açıklanmış olduğu üzere KDV.'nin mevcut olduğu kabul edilmelidir. Bu verginin kıymet takdir komisyonu raporunda ayrıca bir kalem olarak gösterilmesi gerekmez. Çünkü, kamulaştırılan taşınmazın fiziksel değerlendirme unsurlarından biri değildir. O halde, devredilen her türlü mal ve hizmetin bedeli içinde yer aldığı ve bedelle birlikte, onun içinde tahsil edildiği kabul edilen KDV.'nin, kamulaştırma işlemlerindeki kıymet takdirlerinde hesaplanan bedel içinde yer aldığının kabulü gerekir. Aynen, taşınmazın rızai satışında pazarlığı yapılarak belirlenen fiyat içerisinde yer aldığı ve satıcı tarafından Vergi Dairesine yatırılması gereken KDV.'de olduğu gibi.
Bu kapsamda, Kamulaştırma Kanununun 29. maddesi hükmüne dayanılarak da ek ödeme söz konusu değildir. Bu madde, başlığından da anlaşıldığı üzere "giderlerin ödenmesine" ilişkindir. Bu giderler, kamulaştırma sebebi ile yapılan işlemler ve intikal için yapılan harcamalardır. Vergi, bir kamulaştırma gideri değildir. Genel niteliği gereği, kamu hukuku alanında yer alan bir yükümlülük olup, elde edilen kazancın Devlet Hazinesine ödenen karşılığıdır.
Bu itibarla ve düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında açıklanan gerekçelere göre, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin (REDDİNE), 900.000.- TL. para cezası ile 870.000.- TL. karar düzeltme red harcının düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine, 14.10.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.