 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/7313
Karar No : 1997/7500
Tarih : 10.9.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı Nail T... ile davalı Nüfus Müdürlüğü aralarındaki soyadının düzeltilmesi davasına dair Ankara 15.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.1.1997 günlü ve 1996/394-1397/51 sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 2.6.1997 günlü ve 1997/4970-5112 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı vekili, müvekkilinin 1996 yılında Türk Vatandaşlığına geçerken, eski soyadını bırakıp Türkçe soyadı alması gerektiğine dair duyum üzerine verdiği beyannamede soyadının Turgut olarak tescilini istediğini ve . bu yolda işlem yapılıp nüfus kütüğüne tescil edilmiş olmasına rağmen halen okumakta olduğu Tıp Fakültesinde, önceki soyadı olan ""Alhelo" ile tanındığını bu hususun fakülte kayıtları ile çelişki yarattığı için karışıklıklara sebebiyet verdiğini belirterek soyadının "Alhelo" olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, dosyadaki belgelerin aksine, davacının Türk Vatandaşlığına geçtiği 1966 yılından beri 30 yıldı;: Turgut soyadını taşıdığını, Türkçe olmayan bir soyadını taşımasının Soyadı Kanununun 3.maddesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir.
Davacı 1966 yılında değil, dosyadaki belgelere göre Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde okurken (5. sınıf öğrencisi) 12.2.1996 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Türk Vatandaşlığına Turgut soyadı ile kabul edilmiştir. Daha önceki yaşamında ve okulda taşıdığı soyadı "Alhelo'yher Türk'ün bir soyadı olmasını zorunlu kılan ve bu hususları düzenleyen 2525 Sayılı Soyadı Kanununun 3.maddesinde yasaklananlar kapsamında değildir. Yeni takılan bir soyadı olmadığı için hükmünü icra etmiş bulunan Soyadı Nizamnamesinin 5.maddesine göre Türk dilinden olması da gerekmez. "Alhelo"' sözcüğü yabancı bir ırk veya milletin ismi olmayıp davacının öteden beri kullanıp tanındığı aile ismidir.
Dava, Medeni Kanunun 26.maddesine dayanan, bir soyadı değiştirme davası olduğuna göre, sözcüğün Türkçe olup olmadığına (soyadının mutlaka Türkçe dilinde bir sözcük olması gerektiğine dair bir Yasa hükmü yoktur) bakılmaksızın davacının bu hususta haklı olup olmadığı üzerinde durulması gerekir. Davacının Fakülteye girdiğinde ve Türk Vatandaşlığına geçtiği 12.2.1996 tarihinde bu soyadını kullanması, Türk Vatandaşlığına geçerken mutlaka Türkçe bir soyadı alması gerektiğine yanlış yere inandırılmış olması, yeni soyadının okul kayıtlarındaki ve arkadaşları arasındaki bilinen eski soyadı ile .çelişki doğurduğundan güçlüklere ve karışıklıklara sebebiyet verdiği hususlarının, Yasada öngörülen "haklı nedenleri" oluşturacağı hususu dikkate alınarak, bu konuda sunulan kanıtların yeterli olup olmadığı değerlendirilip, gerekirse keyfiyet davacının okuduğu bildirilen Fakülte kayıtlarından da araştırılıp hasıl olacak uygun sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
Davacının 30 yıldır Turgut soyadını kullandığına dair gerekçe varit olmadığı gibi, sözcüğün Türkçe olmaması haklı nedene dayanarak soyadı değişiklinin reddini gerektirmez.
Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerektiği halde yanlışlıkla onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairenin onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA peşin yatırılan karar düzeltme harcı ile, temyiz onama harcının istek halinde düzeltme isteyen davacı tarafa iadesine, 10.9.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.