 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1997/2749
K. 1997/4904
T. 15.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT MÜLKİYETİNİN DEVRİ MECBURİYETİ
MUVAZAALI SATIŞ
KARAR ÖZETİ: Kat mülkiyetinin devri mecburiyeti davalarında, bağımsız bölüm malikinin iki takvim yılı içinde icra veya dava takibi yapılmasına neden olma koşulu gerektiğinden, satışın muvazaalı olduğu kanıtlanmadığı sürece, davalı hakkındaki icra takiplerinin, bu taşınmaz maliki olan diğer davalıyı bağlaması düşünülemeyeceğinden, davanın reddi gerekir.
(634s. KMK. m. 25)
Dava dilekçesinde, Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesine göre tescil istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinin uygulanabilmesi için, kat maliklerinden birinin kanuna göre kendisine düşen borç ve yükümlülükleri yerine getirmemesi suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını ihlal etmesi gerekmektedir. Diğer bir deyimle, bu maddeye göre dava, yukarıda sözü edilen eylemlerin faili olan kat maliki aleyhine açılır.
Mahkeme hükmüne esas alınan icra takiplerinin hiçbiri halen malik olduğu anlaşılan ve bazı beyanlara göre dava konusu bağımsız bölümlere 1.4.1994 tarihinde malik olan Oya hakkında değildir. İcra takipleri, önceki malik ve diğer davalı Nahide ile ilgilidir. Bu durumda, bağımsız bölümlerin maliki olan Oya hakkında 25. maddenin, ileri sürülen ortak giderlerden ve avanstan kendisine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde icra veya dava takibi yapılmasına sebep olduğu koşulu gerçekleşmemiştir. Her iki davalı arasındaki satışın muvazaalı olduğu ileri sürüldüğü takdirde ise, öncelikle bunun kanıtlanması ve Oya adına olan tapunun iptal edilmesi gerekir. Tapudaki satış iptal edilmediğine göre davalı Nahide hakkındaki icra takiplerinin bu davaya esas alınmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Yukarıdaki hususlar dikkate alınmadan, yazılı olduğu şekilde davalı Oya üzerindeki tapunun iptali ile bağımsız bölümlerin davacı adına tescili usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 6.000.000.- TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.