|
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1997/2428
K. 1997/4903
T. 15.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAVİZ BEDELLİ TAŞINMAZ
(Kamulaştırılması)
TAVİZ BEDELİNDE İNTİFA HAKKI
KARAR ÖZETİ: Mukataa ve icareteyn takyitli taşınmazlardaki bu takyitler, taviz bedeline dönüştürülmüşse, taşınmazın kamulaştırılması halinde, kamulaştırma bedeline; ipotek ile teminat altına alınmış taviz bedeli eklenmeli, hissedarlardan bazıları intifa hakkına sahipse, aktarılan bedelin intifaya konu olan miktarı belirlenmeli, bu miktar intifa hakkı sahipleri adına bir bankaya yatırılmalı, çıplak mülkiyet sahipleri ancak, intifa hakkı sona erdiğinde payları oranında haklarını alabilmelidirler.
(2762 s. VAK. m. 8, 26, 27, 28, 29, 41)
(743 s. MK. m. 444, 445)
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11)
Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1- Dosyaya getirtilen tapu kaydına göre dava konusu taşınmaz, "Hayrettin Paşa Vakfı'na Mukataalı"dır. Vakıflar Kanununun 27 ve sonra gelen maddeleri uyarınca, "mukataa ve icareteyn" takyitli bulunan taşınmazlar üzerindeki bu takyitler tavize dönüştürülmüş olup, taviz bedeli karşılığında ipotek tesisi öngörülmüştür. Her türlü intikalde yasadan doğan ipotek ile teminat altına alınmış bulunan bu taviz bedelinin ödenmesi söz konusu olduğu cihetle hükmolunan bedele bu takyidin de yansıtılması, diğer bir deyim ile, ödenmesi hükmolunan bedele "taviz bedelinin yansıtılması" şeklinde hüküm tesisi gerekirken bu hususun dikkate alınmamış olması,
2- Dava konusu taşınmaz davacıların murisleri adına kayıtlıdır. Bu murisler ile ilgili mirasçılık belgesine göre davacı bulunmayan Huriye, mahkemece doğru olarak dikkate alınmayan murisler Binnaz ve Ömer paylarında 1/4 tam mülkiyet payın yanında 1/2 intifa hakkına sahiptir. Taşınmaz kamulaştırma yolu ile el değiştirdiğinde intifa hakkı, bedel üzerinde paya orantılı olarak devam eder. O nedenle, adı geçenin taşınmazın 1/2'sine tekabül edecek arttırılmış bedel üzerinde intifa hakkı devam edeceğinden, bu miktar paranın bir bankaya yatırılması gerekli olup, çıplak mülkiyet ile hak sahibi olanlar ancak intifa hakkı sona erdiğinde bu parayı payları oranında alabilirler. İntifa hakkı dikkate alınmadan bedelin çıplak mülkiyet maliklerine ödenmesi doğru görülmemiştir.
Mahkeme kararında "çıplak mülkiyet' ve "tam mülkiyet" şeklinde bir ayrım yapılmış ise de, çıplak mülkiyete karşılık intifa hakkı dikkate alınmadan davacılara ödemeye hükmedildiğinden yukarıda sözü edilen yasa hükümleri yerine getirilmemiştir. Bu konuda mahkemece yapılacak iş, arttırılan bedelin intifaya konu olan miktarının belirlenip bunun intifa hakkı sahibi adına bu kayıtla bir bankaya yatırılmasına ve intifa hakkı kalktığında ancak bu paranın müstehaklarına (adları da belirtilmek sureti ile) ödenmesine karar vermek olmalıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.