 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E:1997/1891
K:1997/2881
T:25.03.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* İSİM DÜZELTİLMESİ
KARAR ÖZETİ:: MK.26.Md. göre haklı nedenin varlığı halinde ismin değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında da kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ismi ile anılması isteminin ve resmi işlemlerinde kullandığı isme sahip olması haklı neden olarak kabul edilmiştir.
Çünkü herkes etrafınca tanındığı ve çağrıldığı ismini yasaya aykırı olmadıkça resmen ve kayden taşımak hakkına sahiptir.
Ancak 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 16.md.4.fıkrası uyarınca milli kültürümüze, ahlak kurallarına, örf ve adetlerimize uygun düşmeyen veya kamu oyunu inciten adlar konulamaz.
Konulmak ya da değiştirilmek istenen isim milli kültürümüze,ahlak kurallarına, örf ve adetlere aykırı olduğu ya da kamuoyunu incitici nitelikte bulunduğu iddia ve ispat edilememişse davanın kabulüne karar verilmelidir.
KARAR
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı: velayeti altındaki kızı Sine'nin gerek aile arasında, gerekse çocuğun okul çevresinde Sinejan olarak tanınıp bilindiğini bu isimle çağrıldığını duruşmada da söz konusu ismin Kafkas Kökenli olup gözümün nuru manasına geldiğini ileri sürerek ismin düzeltilmesini talep etmiş, delil olarak da adının düzeltilmesi istenene ait ilkokul 3 ve 4.sınıflarda verilen okul karneleri ile katıldığı yarışmalarda aldığı derecelerin düzeltilmesi istenilen isme göre düzenlendiğine ilişkin gazete ve dergi nüshalarını ibraz etmiştir.
Medeni Kanunun 26.maddesine göre, haklı nedenin varlığı halinde ismin değiştirilmesi mümkün olup,Yargıtay uygulamalarında da kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ismi ile anılmayı istemesinin ve resmi işlemlerinde kullandığı isme sahip olmasının haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü herkes, etrafınca tanındığı ve çağrıldığı ismini yasaya aykırı olmadıkça resmen ve kayden taşımak hakkına da sahiptir. Böyle bir durumun istinası 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 16.maddesinin 4.fıkrası hükmünde yer almış olup, çocuğa anne ve babası tarafından verilemeyecek ismin hakim kararı ile verilmesi sonucunu doğuracak olan hallerde, yukarıda bahsedilen haklı neden kanıtlansa bile ismin değiştirilmesi mümkün değildir. Gerçektende sözü edilen madde hükmüne göre milli kültürümüze, ahlak kurallarına, örf ve adetlerimize uygun düşmeyen veya kamuoyunu inciten adlar konulamaz.
Mahkemece, görüş istenilmesi karşısında dosyaya getirtilen Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığının 25.07.1996 tarih ve 1142 sayılı yazılarında: Sinejan kelimesinin ildeki kaynaklarda ve ad koyma kılavuzlarında geçmediği, Türkçe'de böyle bir kelimenin bulunmadığı, bu bakımdan isim olarak kullanılmasının uygun olmadığı şeklindeki görüşü gerekçe olarak benimsenip dava reddedilmiş ise de, böyle bir ismin 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 16.maddesinde sözü edilen milli kültürümüze, ahlak kurallarına, örf ve adetlerimize aykırı olduğuna ya da kamuoyuna incitici nitelikte bulunduğuna dair bir iddia ve bulgu da söz konu olmadığına göre davacının delilleri toplanıp değerlendirilmeden yazılı olduğu şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.