|
T.C
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/11878
Karar No : 1998/641
Tarih : 2.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Kat irtifakı tasfiye edilmesine karar verilen kooperatif kapsamındaki 4 adet parsel üzerinde ayrı ayrı tesis edilmiş ve üyeler adına tahsisi edilerek topu kayıtları oluşmuştur. Kat irtifakına konu yapılar henüz tamamlanmamıştır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 17.maddesinin 1 ve 2.fıkraları henüz tamamlanmamış yapıların kat irtifakı malikleri kuruluyla ilgilidir. 1.fıkra hükmüne göre kat irtifakı sahipleri yapılacak yapının tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini karşılıklı olarak dava etme hakkına sahiptirler. 2.fıkrasındaki hüküm ise kat irtifak sahiplerinin yapının tamamlanması için bir yönetici veya yöneticiler kurulu atayabileceklerini ve bu yöneticilerin kat mülkiyeti yöneticisinin görev yetki ve sorumluluklarına dair hükümlere tabi olduğunu belirlemiştir.
Kat Mülkiyeti Kanunun kat irtifakıyla ilgili düzenlemelerine göre birden çok parsel malikleri biraraya gelip kat irtifakı kuramayacakları gibi tek bir parsel üzerinde tesis edilmeyen kat irtifakı sahiplerinin biraraya gelip yönetim kurması ve yönetici ataması yapmaları olanaklı değildir. Davacılar tasfiyesine karar verilen kooperatif kapsamındaki muhtelif parseller üzerinde kat irtifak sahipleridirler. Yasaya aykırı olarak oluşmuş kat irtifakı yönetimi bunların hakkında Kat Mülkiyeti Kanununun 17.maddesinin 1 v 2.fıkralarının uygulanmasını öngören kararlar almıştır. Davacılar, bu yönetim yasal biçimde oluşmadığı için, bunun oluşumuna olanak veren ve haklarında uygulanmak istenen kararın iptalini istemişlerdir.
Bu durumda mahkemeye düşen iş alınan bu kararın Kat Mülkiyeti Kanunun irtifak tesisiyle ilgili hükümlerine ve 17.maddesinin 1 ve 2.fıkralarına uygun bir karar olup olmadığının araştırılması ve bu araştırma sonunda varacağı kanaata göre hüküm kurmak olmalıdır.
Mahkemece Dairenin aynı taşınmazların malikleriyle yöneticisi arasında çıkan bir alacak uyuşmazlığı sonunda verilen ve uyuşmazlığın sulh mahkemesinin görevini aşan genel hükümlere göre çözümlenmesi gereken niteliği itibariyle sulh mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin 7.11.1996 gün ve 1996/8188-9798 sayılı kararına yollamada bulunularak ve o karardaki gerekçeyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de sözü edilen karara konu dava bir alacağın tahsiline ilişkin olup alacağın niteliği dayanağı irtifak hakkı maliklerinin seçtiği yöneticinin aktif husumet ehliyeti yönünden bu davadaki uyuşmazlıktan farklı bir konumdadır. Bu davada davacılar 17.maddenin 1 ve 2.fıkralarına uygun ve oradaki şartlarına göre alınmamış bulunan kararın kendileri hakkında uygulanacağını ileri sürerek iptalini istemişlerdir. Bu durumda talepler ve dava konuları yönünden mevcut farklılık dikkate alındığında sözü edilen kararın bu olayda geçerli olmadığı sonucuna varılmalıdır.
Dosya içeriğinden anlaşıldığına göre 17.maddenin 1 ve 2.fıkralarında tanımlanan Kat İrtifakı Sahipleri Kurulu tarafından alınmamış bir kararın davacılara uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından ve bu maddeye göre karar almak ve yönetici seçmek istendiği takdirde her bir parselin kat irtifakı maliklerinin ayrı ayrı biraraya gelerek bu işlemleri yapmaları gerektiğinden bu yasal gereklere uymamış olan kararın iptaline karar verilmesi gerekir.
Bu hususlar dikkate alınmadan ve uyuşmazlığın sözü edilen 17.maddenin 1 ve 2.fıkraları hükümlerine göre çözümlenmesi Ek 1.maddenin hükmü gereği iken, uyuşmazlığın Kat Mülkeyite Kanunu kapsamında olmadığı gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine 2.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.