 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/10920
Karar No : 1997/12326
Tarih : 18.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2942/m.16
Dava dilekçesinde taşınmazın 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 16. maddesi gereğince tescili İstenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Kamulaştırma Kanununun 16. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre acele işlerde el koyma ve tescile karar verilebilmesi için taşınmazın takdir komisyonunca belirlenmiş bedelinin bankaya yatırılmış olması bu yönden yeterlidir. Vergi ve varsa sair mükellefiyetler, bankaya yatırılması gereken bu bedel kapsamında mütalaa edilemez.
Bu nedenlerle, davacı idarenin, KDV yatırmaması; davalı şirketin de maliye hazinesine başka bir sebeple mevcut borcunun bankaya yatırılan bu vergiden mahsup edilmemesi gerektiğine dair hükme yönelik temyiz nedenleri her iki taraf yönünden ancak ayrıca açılabilecek bir istirdat davasına konu olabilecektir. Tescil davasında bu hususlar hükme bağlanamayacağından ve esasen mahkemece bu konularda hüküm tesis edilmemiş olduğundan, bu hususlara ilişkin temyiz itirazları, tescile dair hükmün bozulmasına neden olamaz.
Ancak,
Katma Değer Vergisi Kanunu ile Kamulaştırma Kanunu esaslarına dayalı olarak Yargıtay’da yerleşmiş uygulamalara göre, kamulaştırılan taşınmazın devri, bir şirketin envanterine dahil bir unsur olduğu gerekçesiyle vergi mevzuatı uyarınca KDV’ne tabi ve şirket bu vergiyi ödemek durumunda olsa bile, kamulaştıran idare, takdir edilen bedelden ayrı olarak bu vergiyi şirkete ödemekle yükümlü değildir. Davacı idarenin temyizinin mahkeme kararının gerekçesine de şamil olduğu kabul edilerek, kararın gerekçesinde yer alan bu uygulamaya aykırı hususlardaki yanılgıya işaret edilmesi ve gerekçenin bu yönde düzeltilmesi gerekli görülmüştür.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere kamulaştırma bedelinin koşulsuz ve kısıntısız mal sahibi adına bankaya yatırılmış; mahallinde taşınmaz malın niteliklerinin tespiti için keşif yapılarak, bilirkişi raporu alınmış olmasına göre taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla taraf vekillerinin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde olmadığından reddi ile davacı idarenin gerekçeye yönelik temyizi ile ilgili olarak yukarıda yapılan açıklama ve düzeltme göz önünde bulundurulmak kaydıyla usul ve kanuna uygun olan tescile ilişkin hükmün ONANMASINA, 18.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.