 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1996/9547
K. 1996/10601
T. 28.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ANAGAYRİMENKULUN GENEL GİDERLERİNE KATILMA
OYA KATILMA
KARAR ÖZETİ : Davacı, usulsüz tebligattan haberdar olduğundan, kat malikleri kurulunca alınan karar kendisini bağlar. Ayrıca, davacı kat malikleri kurulu toplantısına katılmak üzere başkasını tevkil edebilir. Bu vekalet özel bir şekle tabi olmadığı gibi, ibrazı halinde de katılım geçerlidir.
Bu bağıtla tüm kat malikleri ortak giderlerin ödenmesine katılmak durumunda bulunduğundan, kat malikleri kurulu kararının iptaline karar verilmesi doğru değildir.
(634 s. KMK. m. 20, 31)
Dava dilekçesinde, kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı Hamdi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davada, kat malikleri kurulunun ilk defa yaptığı 20.7.1992 tarihli toplantı ile 20.1.1994 tarihli olağanüstü toplantıların usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile iptali 17.2.1995 tarihinde açılan bu dava ile istenmektedir.
20.7.1992 tarihli toplantıda, kat malikleri ilk defa bir araya gelip anagayrimenkuldeki eksikliklerin giderilmesine ve ortak giderlere ait avansların toplanmasına ilişkin kararlar alınmıştır. Davacıya bu toplantı sebebi ile bir tebligat yapıldığına dair belge dosya içerisinde bulunmamakta ise de, dosya içeriğinden anlaşıldığına göre davacı bu toplantıdan haberdar olmuş, toplantıda alınan kararlar gereğince kendisinden ortak giderlere katılması istenmiş ve hakkında yapılan icra takibine vaki itirazına rağmen İcta Tetkik Merciince bu itirazlar kaldırılarak karar gereğinin yerine getirilmesi, bu suretle icrai düzeyde son aşamaya getirilmiştir. Bütün bunlara rağmen davacının 20.7.1992 tarihinde alınan bu kararın, hükmünü icra ettiği halde 17.2.1995 tarihinde açtığı bu dava ile iptalini istemesi iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı gibi, bu konuda verilen karar, diğer kat maliklerinin katıldığı ortak giderlerden davacının haksız yere muaf olmasıyla sonuçlanacağından, adil de değildir. Tüm kat malikleri ortak giderlere katılmak durumunda bulunduğundan, bunlardan kaçınmaya yönelik olan böyle bir davanın aradan geçen uzun süre de dikkate alınarak, kabulünde isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan, 20.1.1994 tarihli kat malikleri kurulu toplantısına dava dosyasına ibraz edilen 25.12.1993 tarihli vekaletnameye istinaden davacıyı vekil sıfatı ile Refik temsil etmiş, söz alarak beyanda bulunmuş, fakat toplantının geçerliliğini eve alınan kararlara ilişkin herhangi bir itirazda bulunduğu tutanaklarda yer almamıştır.
Kat malikleri, kat malikleri kurulu toplantısına bizzat katılabilecekleri gibi başkalarını da kendi adlarına katılmak üzere tevkil edebilirler. Kat Mülkiyeti Kanununun 31. maddesinde, bu vekaletin özel bir şekilde (yazılı veya resmi) olacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi, genel hükümlere bakıldığında vekaletin özel bir şeklinin bulunmadığı da görülür. Yargılama sırasında vekaletin tevsiki yönünden yeterli niteliklere sahip olan vekaletname örnekleri de dosyaya konulmuştur. Bu kapsamdaki vekaletin bu niteliği dikkate alındığında, toplantı yapıldıktan sonra da, ibraz edilmesi halinde dahi vekaleten toplantıya katılım geçerli olur.
Bütün bu hususlar dikkate alındığında, münhasıran anagayrimenkulün ortak eksikliklerinin giderilmesine ve ortak giderlerinin ödenmesine dair olan ve hükmü icra etmiş bulunan bu kararların iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.