 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1996/9481
K. 1996/9683
T. 5.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VAKIFLARIN TEFTİŞLERİNDE KATILIM PAYI
KARAR ÖZETİ : İstihdam edilen ve işçilere yardım vakıflarında, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yapılacak teftiş ve denetleme giderlerine katılım payının bulunması bakımından, herhangi bir şekilde işletilmediği sürece, Vakfa ödenen her türlü aidat ve katılma payları, gayrisafi gelirin hesabında göz önüne alınamaz.
Ancak, Türkiye Kalkınma ve Dayanışma Vakfi'nın katılım payının hesaplanmasında bu muafiyet hükümleri uygulanamaz.
(743 s. MK. m. 77/A, 78)
(6762 s. TTK. m. 468/d)
(506 s. SSK. geçici m. 20)
[Vakıflar Hk. Tüz,-7/1066 s. (25.7.1970 Ta.) m. 22]
Dava dilekçesinde, 42.195.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün 22. maddesinde; "Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakıfların safi gelirinin % 5'ini teftiş ve denetleme giderlerine katılma payı olarak alır" hükmüne yer vermiş; bunun yıllık tutarını şubeler hariç, bir vakıf için 10.000.000 lira olarak sınırlandırmıştır. Aynı maddenin 5. fıkrası, istihdam edilenlere ve işçilere yardım vakıflarında, istihdam edilenler ve işçilerle işverenlerin vakfa ödedikleri aidat veya katılma paylarının, yukarıda sözü edilen katılma payının belirlenmesi için baz alınacak gayrisafi gelirin (dolayısıyla safi gelirin) hesabında nazara alınmayacağını; ancak, bu aidat veya katılma payları herhangi bir şekilde işletildiği takdirde bu meblağa dahil edileceğini hükme bağlamıştır. Görüldüğü gibi bu istisna hükmünden yararlanacak vakıflar, yalnız, istihdam edilenlere ve işçilere yardım vakıflarıdır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün teftiş ve denetleme payının hesaplanmasına dair 25.12.1991 tarihli genel yazılarında, teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının hesaplanmasında ilke olarak vakıfların bütün gelir kalemleri gayrisafi gelir olarak nitelendirilmiş olmakla beraber, bu genelgenin 3. maddesinin (c) bendinde, Türk Ticaret Kanununun 468. maddesine göre kurulan, istihdam edilen ve işçilere yardım vakıflarında vakfa ödenen aidat ve katılma payları teftiş ve denetleme payına esas olarak yıllık gayrisafi gelir hesabında nazara alınamayacağı belirtilmiş olup, böyle bir vaktin ayrıca ana sözleşmesinde müstahdem ve işçilere yardım yapılacağına dair akça ayrılması derpiş olunmuş ve bu vaktin anonim şirketin ayıracağı paylar ile müstahdem ve işçilerin katılım paylarından kurulmuş bir vakıf olması gerektiği açıklanmış; aynı maddenin (d) bendinde ise, 506 sayılı SSK.nun geçici 20. maddesi kapsamına giren vakıfların da ödenen her, türlü aidatların teftiş ve denetleme masraflarına katılma payının hesaplanmasında gelir sayılmayacağı, yukarıda sözü edilen tüzük maddesine paralel olarak belirtilmiş ve bunun için belli koşullar öne sürülmüştür.
Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen davalı vakfa ait Tüzüğün 4. maddesi, vaktin gayesini açıklamış olup, kuruluş şekli ve maddede açıklanan amaçları itibariyle davalı vakıf, Türk Ticaret Kanununun 468. maddesinde sözü edilen ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20. maddesi kapsamına giren vakıflardan da değildir. Bu durumda davalı vakıf, Tüzüğün 22. maddesindeki istisna ve genelgede sözü edilen muafiyetler kapsamında bulunmamaktadır.
Davanın, Tüzüğün 22. maddesindeki kapsam ve sınırlama içerisinde kabulü gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.11.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.