 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/4869
Karar No : 1996/5704
Tarih : 04.06.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı tarafından tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra (...) gereği görüşüldü:
KARAR : Dava dilekçesinin tebliğine rağmen duruşmaya gelmeyen davalı davayı inkar etmiş sayılacağından davacının delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece davetiyeye rağmen duruşmaya gelmeyen davalıya bu defa meşruhatlı davetiye çıkarılarak gelmediği takdirde davayı kabul etmiş sayılacağı ihtar edilmiş ve davalının gelmemesi üzerine de başkaca tahkikat yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiştir.
HUMK'muzda böyle bir ihtar ve ihtara icabet edilmemesi halinde davanın kabul edileceği yolunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
HUMK'nun 230. maddesi hakimin tarafları isticvap etmek üzere duruşmaya davet edilebileceğini hükme bağlamışsa da isticvap konusu vakalara yönelik olup davete rağmen gelmeyen taraf isticvaba konu vakaları ancak ikrar etmiş sayılacağı cihetle bu yasal çerçeve dışına çıkılarak isticvap konusu hususların ne olduğu kendisine de bildirilmeyen davalının duruşmaya gelmemesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece dava dilekçesindeki istemin ortak giderlere ilişkin olduğu da dikkate alınarak ana gayrimenkulde kat mülkiyeti ya da kat irtifakı bulunup bulunmadığının tapu kaydı getirtilerek belirlenmesinden sonra görev yönü saptanıp sonuca göre tahkikatın ikmalinden sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (04.06.1996)