Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/11093
Karar No : 1996/11310
Tarih : 16.12.1996

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI ( Kamulaştırma Kararının Kısmen İptali Halinde İdarenin Yeni Bir Kamulaştırma Kararı Almasına Gerek Olmaması )
  • KAMULAŞTIRMA KARARININ BİR KISMININ İPTALİ ( İdarenin Yeni Bir Kamulaştırma Kararı Almasına Gerek Olmaması )
  • KESİNLEŞMİŞ YARGI KARARI ( Kendiliğinden Uygulanabileceğinden İdarenin İptalden Önce Aldığı Kararın Yürürlükte Olması )
 
2942/m.14
 
DAVA : Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Belediye Encümeninin 16.7.1984 tarihli kamulaştırma kararıyla 14.656 m2'lik yer usulüne uygun biçimde kamulaştırılmış ve davacıya tebligat yapılmıştır. Davacı mal sahibi iflas halindeki Kula Mensucat AŞ., bu tebligat üzerine İdare Mahkemesine dava açmış, İdare Mahkemesince en son olarak onaylı imar planının 35 metrelik yolda kalan dava konusu taşınmaz bölümünün kamulaştırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilerek bu karar Danıştay 6. Dairesince onanmıştır. Bu durumda kamulaştırılan 14656 m2'lik alanın yolda kalan bölümü ile ilgili dava reddedilmiş, geri kalan bölümle ilgili olan kamulaştırma daha önce İdare Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. O halde iptal davası sonunda bedel arttırım davasına konu olabilecek yer imar planında 35 metre genişliğindeki yol gövdesinde kalan bölüm olarak belirlenmiştir.
Geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen İzmir 1. İdare Mahkemesinin 1991/1241 esas 1992/257 karar sayılı dava dosyasında, hakkındaki iptal davası reddedilen bölüm, krokisinde imar planına uygun olarak gösterilmiş ve bu kroki ile birlikte ilk kısmi iptal kararı üzerine 8247 m2'yi kapsamak üzere Encümence verilen 4.1.1988 tarihli olup, bedeli belirleyen karar ibraz edilmiştir.
Danıştay 6. Dairesinin onama kararının kesinleşmesinden sonra davacı süresinde, 1.11.1993 tarihinde açtığı davaya ait dilekçede İdari Yargı tarafından kesinleşen iptal kararı dışında kalan bölümün yüzölçümünün halen kendisi tarafından bilinmediğini, şimdilik 1000 m2'lik bölüm için dava açtığını belirterek m2'si 250.000 TL.'den bedel arttırımı davası açmıştır.
Daha sonra davacı 15.12.1994 tarihinde verdiği dilekçeyle, aynen "3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sırasında ( 1994/30 Esas sayılı 1000 m2'lik bedel arttırımı davası ) davalı belediyece sunulan deliller içinde bulunan 4.1.1988 gün ve 17 sayılı Encümen kararından, kamulaştırılan alanın 8247 m2 olarak değiştirildiği öğrenilmiştir." şeklindeki ifadeye yer vererek bu m2 üzerinden arttırım istemiyle ikinci davasını açmıştır.
Davacının sözünü ettiği 4.1.1988 tarihli Encümen kararını ekinde bulunduran Belediye Başkanlığının 15.4.1994 gün ve 6792 sayılı davacı vekilinin atıfta bulunduğu yazı, 18.4.1994 tarihinde mahkemeye sunulmuş olup, davacı vekili 21.4.1994 tarihli oturumda bu dilekçe ve eklerini incelemek üzere mehil istemiştir.
Davacı vekili, 1.11.1993 tarihinde açtığı ve Karşıyaka 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/30 Esasında kayıtlı davayı takip etmeyeceğini, yeni bir dava açacağını 18.12.1994 tarihli oturumda bildirmiş ve bunun üzerine derdest davayı açmıştır.
Yukarıdaki açıklamadan anlaşıldığı üzere kamulaştırma alanı 14656 m2 iken, İdari Yargıda açılan dava üzerine verilen kısmi iptal kararı sonunda kamulaştırma alanı 8247 m2'ye inmiş, İdare Mahkemesi Kararı bunun açıkça, imar planına göre 35 metre genişliğindeki yolda bulunan yer olarak belirtmiş, krokisi dahi İdare Mahkemesine açılan dava dosyasına Encümen Kararı ile birlikte ibraz edilmiş, açılan ve daha sonra takibinden vazgeçilen bedel arttırımı dava dosyasına da sunulmuş, davacı vekili açtığı bu davaya ait dava dilekçesinde de kamulaştırma kapsamında kalan 8247 m2 ile ilgili Encümen Kararına 1994/30 esas nolu dava dosyasına davalı vekilinin verdiği 15.4.1994 tarihli dilekçe ile muttali olduğunu da kabul etmiştir.
Kamulaştırma Kararına karşı iptal davası açıldığında iptal davasının kısmen kabulü halinde idare, reddedilen bölüm için yeni bir kamulaştırma kararı almak durumunda değildir. Kesinleşmiş Yargı Kararı Anayasamıza göre kendiliğinden uygulanabileceği cihetle idarenin iptalden önce aldığı karar, iptal kapsamı dışında kalan bölümü hariç olmak üzere yürürlüktedir. İdari Yargı dosyasında iptal edilen bölümün hangisi olduğu krokisi ve yüzölçümüyle bellidir. Mahkeme kararında bir yüzölçümünden söz edilmemekte ise de, iptal dışında kalan alan bellidir. Davacı vekili bu alanın kaç metrekareden ibaret olduğunu hem dosyadaki belgelerden hem de dilediği takdirde inceleyeceği imar planından kolayca anlayabilir. Nitekim; 1000 m2 ile ilgili olarak açtığı davanın yargılaması sırasında kendisine yapılması gerektiği iddia edilen tebligat yapılmadığı halde bunu, dosyayı inceleyerek saptamış ve bunu dava dilekçesindeki ikrar ile 18.4.1994 tarihinde öğrendiğini bildirmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi iptal kararı dışında kalan bölümle ilgili olarak, yeniden kamulaştırma kararı alınması ve idarece yeniden tebligat yapılması söz konusu değildir.
Bu durumda, davacı vekili süresinde açılan 1994/30 Esasında kayıtlı davayı takipten vazgeçmiş ve bu davanın açılmamasına karar verilmiş; sonradan açtığı ve inceleme konusu davayı da Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinin 3. fıkrası hükmünde sözü edilen süre geçtikten sonra açmış bulunduğuna göre süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının açılmamış sayılmasına karar verilen davada fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğuna ve iptal dışında kalan kamulaştırılan alanın kendisine tebliğ edilmediğinden davanın süresinde olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini