Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1995/9944
K. 1995/10792
T. 26.10.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KAMULAŞTIRMA BELGELERİNİN TEBLİĞİ
UZLAŞTIRICI BİLİRKİŞİ RAPORU
KAPİTALİZASYON FAİZİ
 
ÖZET :1- Kamulaştırma belgelerinin tebliğ edilip edilmediği, noterden sorulup davanın süresinde açıldığının tesbit edilmesinden sonra;
 
2-Her iki bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporlarda esas alınan resmi verilerin ilgili daireden getirtilerek raporların denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
 
3- Bilirkişi raporları arasında değer belirlenmesi açısından farklılıklar bulunmasına rağmen, bu çelişkinin giderilmesi mahiyetinde uzlaştırıcı bir rapor alınmaksızın, yüksek değeri ifade eden üçüncü bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
 
4-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede konserve fabrikalarının bulunması, kent merkezine yakınlığı vb., olumlu koşulların her iki bilirkişi raporunda hem kapitalizasyon faizinin belirlenmesinde, hem de Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (i) bendi yönünden mükerrer değerlendirilerek davalı taşınmaza fazla değer belirlenmiş olması,
 
5- Münavebe iki yıl ve daha fazla süre için alınırken; bu ürünlerin aynı yıl istihsal edilmiş olmalarının imkansızlığı karşısında, net gelir hesap edilirken istihsalde, 12 aylık süreye sirayet ederek taşmasını karşılamak (dengelemek) üzere herbirinin en çok % 75'inin alınması gerekir.
 
6- Artırılmasına karar verilen bedel faizine, tebliğ tarihi itibariyle mülkiyetin davalı İdareye geçtiği gün esas alınarak hükmedilmesi gerekir.
 
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 11/1)
(818 s. BK. m. 113)
 
Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
 
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
 
Dosyaya getirtilen Mudanya ilçe Tarım Müdürlüğü yazısına ekli listelere göre, bilirkişi kurullarınca münavebeye alınan domates ürününün satış fiyatına yönelik temyiz itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak;
 
1- Dava konusu taşınmaza ait kamulaştırma belgelerinin davacıya tebliğ edilip edilmediği ilgili noterlikten araştırılmadan, eksik inceleme ile davanın süresinde açılmış olduğunun kabulü,
 
2- Her iki bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ıspanak ve domates ürününün dekar başına verim ve üretim maliyetlerine ıspanak ürününün yıllık ortalama satış fiyatına ilişkin resmi verilerin Tarım Müdürlüğünden getirtilip, raporların denetlenmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
 
3- Mahkemece üç kez bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, alınan ikinci bilirkişi kurulu raporu, sadece taşınmazın vasfının tespitine yönelik olup, bilirkişilerce değer takdir edilmediği de açıkça belirtildiği ve aslında taşınmazın değerinin hesabına yönelik 1 ve 3. bilirkişi raporları arasında da değer belirlenmesi açısından farklılıklar bulunduğu halde, mahkemece bu çelişkiyi giderici mahiyette uzlaştırıcı rapor alınmaksızın yüksek değeri ifade eden 3. bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm tesisi,
 
4- Her iki bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede konserve fabrikalarının, muhafaza depolarının bulunması, Bursa kent merkezine yakınlığı, belediye hizmetlerinden istifadesi gibi hususlar esasen kapitalizasyon faizinin % 5 olarak kabulünde nazara alınmış olduğu cihetle aynı unsurların, Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (i) bendi yönünden mükerreren değerlendirilerek taşınmaza fazla değer belirlenmiş olması,
 
5- Yasa hükümleri gereği olan yerleşik uygulamalara göre, tarım arazisinin değerini belirlemeye esas alınacak gelirin tespitinde, çevrede yetiştirilmesi mutad ürünlerin saptanması, bunların münavebeye alınmak sureti ile ortalama verim, fiyat ve giderlerine göre hesap yapılması gerekir. Münavebede yer alacak ürünlerin taşınmazda ve çevresinde ekilmesi ve yetiştirilmesi mutad olan ürünlerden bulunması gerektiği gibi, bunların her yıl ekilemeyeceği dikkate alınarak en az iki veya üç yıllık sürelerle münavebe çeşitleri tespit edilmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazda aynı yıl itibarı ile iki ürünün (ıspanak-domates) yetiştirilmesi esasına göre değerlendirme yapılmış olup, her ikisi de 12 aylık süre içinde istihsal edilmiş gibi hesap yapılmış, bu suretle, arazinin değeri emsali görülmemiş biçimde abartılarak bulunmuştur. Oysa, yukarıda açıklandığı gibi, amaç ortalama değeri bulmak olduğuna göre her yıl aynı ürünlerin ekilmesi yerine bunların en az iki yıl süreli bir münavebeye alınmaları ve çeşitlerinin çoğaltılması gerekir.
 
İklim koşullarının el verdiği bazı yörelerde bir ürün idrak edildikten sonra toprak yeniden hazırlanıp hemen akabinde ikinci uygun ürün ekilebilmekte isede, bunların ekilip hasat edilmeleri 12 aylık bir süreye sığdırılması mümkün değildir. O halde, yukarıda açıklandığı gibi münavebe iki yıl ve daha fazla süre için alınırken bu ürünlerin aynı yıl istihsal edilmiş olmalarının imkansızlığı karşısında daireye intikal eden bir çok dosyada olduğu gibi, yıllık net gelir hesap edilirken, ürünlerin yıllık net gelirlerinin toplamı değil, istihsalde 12 aylık sürenin takip eden 12 aylık süreye sirayet ederek taşmasını karşılamak (dengelemek) üzere herbirinin en çok % 75inin alınması gerekir.
 
Mahkemece, yukarıdaki esaslar dikkate alınarak Tarım Müdürlüğünden ve benzeri resmi kuruluşlardan çevredeki münavebe konusu olacak ürünler ile Bursa yöresinde iklim koşulları dikkate alınarak, yılda iki ürün alınmasının sözkonusu olup olmadığı, sözkonusu ise, hangi tür ürünlerin tarımı yapıldığı takdirde üst üste mahsül alınabileceği hususları sorulduktan sonra bilirkişi kuruluşlarından yukarıdaki paragrafta sözü edilen oran dikkate alınarak mahkemece de kabul edilen % 5 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle ek raporlar alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
 
6- Mahkemece, kamulaştırmanın tamamlandığı tarihten itibaren bir yıl içinde tebligat yapılamadığı için Kamulaştırma Kanununun 15. maddesinin 13. fıkrası gereği değerlendirme, sonradan yapılan tebliğ tarihine göre yapıldığı halde artırılan bedele bu tarihten önceki elatma tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
 
Bilindiği üzere, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 20.10.1989 gün ve 1989/4-1989/3 sayılı Kararına göre, "kamulaştırma parasının arttırılması hakkında açılacak davalarda, mahkemece arttırılan bölüm için, mülkiyetin idareye geçtiği günden itibaren faiz istenebilir." Bu kararda her ne kadar kamulaştıran idarece taşınmaza elatma halinin içtihadı birleştirme konusu dışında tutulduğu belirtilmiş ise de, kararın bu tevhidi içtihadın sonucu ile sıkı sıkıya bağlı olan gerekçesinde yer almış bulunan mülkiyet hakkı kime ait ise nef'i ve hasarın da ona ait olacağına, o halde kamulaştırmada mal sahibinin taşınmaz malla hukuki bağının kesildiği, yani mülkiyetin İdareye geçtiği andan itibaren nef'i ve hasarın idareye geçeceğine" bu nedenle taşınmaz malikinin kendisine ödenmemiş bedelin faizine bu tarihten itibaren müstehak olacağına dair saptamaya paralel olarak, taşınmaz değerinin sözü edilen 15. maddenin 13. fıkrasına göre belirlendiği "gecikmiş" bedel artırım davalarında, aynı kuralın uygulanması gerekir.
 
Ayrıca, tebliğ tarihindeki fiyatlar dikkate alınarak belirlenen net gelire göre saptanan taşınmaz değerine, geriye gidilerek elatma tarihinden faiz yürütülmesi faizin niteliği ile bağdaşmadığı gibi hakkaniyet kurallarına aykırı ve taşınmaz mal malikinin İdare aleyhine haksız zenginleşmesine yol açar niteliktedir. Çünkü, elatma sebebi ile taşınmaz malikinin zararı, taşınmazın net geliri olması gerekirken, yıllık net gelirine kapitalizasyon faizi uygulanarak bulunan taşınmazın değeri, uygulanan kapitalizasyon faizi oranına göre, bunun yaklaşık yirmi katına kadar çıkabilecek ve bu değer geriye, elatma tarihine gidilerek gecikme faizi uygulandığında, bunun, yüzde otuzuna (faiz oranı) yıllık olarak hükmedilmiş olacaktır ki bu miktar yıllık net gelirin 6-7 katına eşittir. Doğaldır ki, taşınmaz mal sahibinin, elatma tarihi ile değerlendirme tarihi, diğer bir deyimle mülkiyetin davalı idareye geçtiği tarih arasındaki süre içinde koşulları varsa elatılan taşınmazından elde etmekten mahrum bırakıldığı gelirine ve zararına karşılık tazminat davası açma hakkı bu değerlendirmenin dışındadır.
 
Bu itibarla, Hukuk Genel Kurulu'nun 18.10.1995 gün ve 1995/18-633-1995/826 sayılı kararında da benimsendiği üzere, taşınmaza kamulaştıran İdarece elatılması halinde dahi, arttırılmasına karar verilen bedel faizine tebliğ tarihi itibariyle mülkiyetin davalı İdareye geçtiği gün esas alınarak hükmedilmesi gerekirken, elatma tarihinden hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.
 
Mahkemece, yukarıda eksikliğine işaret edilen belgeler getirtilip davanın süresinde açılıp açılmadığı saptandıktan sonra, resmi verilere göre ve objektif unsur nedeniyle arttırma ile değer kaybına değinen bent hükümleri dikkate alınarak her iki bilirkişi kurulundan ek raporlar alınmalı, raporların bozma ilamına ve getirtilecek verilere uygunlukları denetlenmeli ve hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir.
 
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini