 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1995/4977
K. 1995/5903
T. 16.5.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TEVLİYET ÜCRETİ
İDARİ İŞLEM
GÖREVLİ MAHKEME
KARAR ÖZETİ: Mülhak vakıf mütevellisinin ücreti, vakıf gelirlerinden karşılanacağından, Vakıf İdaresinin onayına sunulan bütçe ve raporlarda yer almış olmalıdır. Bu husus idari bir işlem olduğundan, mütevelli ücretinin ödenmesi davası, adli yargının görevi dışındadır.
(743 s. MK. m. 81)
[Vakıflar Niz -2/5042 s. (1 7.7.1936 Ta.) m. 53 vd.]
Dava dilekçesinde, tevliyet ücretinin tayini istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Mülhak vakfın mütevellisi olan davacı, hasım göstermeden bu davayı açarak mütevellisi olduğu 9akfın net gelirinin % 20'sinin kendisine mütevelli ücreti olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mütevellinin ücret alıp almayacağı, alacak ise miktarı, vakıfname ile öngörülmemiş veya öngörülmüş olup da miktarı belirlenmemiş ise bunun diğer vakıf giderleri beyanında bütçe ile gösterilmesi zorunluluğu vardır. 1 Ağustos 1936 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 17 Temmuz 1936 tarihli Vakıflar Nizamnamesinin 53 ve sonra gelen maddeleri hükümlerinden anlaşılacağı üzere, mülhak vakıfların gelirlerinin ve giderlerinin ne suretle gerçekleştirileceği düzenlenecek bütçe ve bu nitelikteki raporlarla belirlenir. Bu raporlar ise Vakıflar İdaresince onaylanarak hayata geçirilir ve mütevelli bunların dışında herhangi bir sarfiyatta bulunamaz. Ücret, vakıf gelirlerinden karşılanacak bir gider olduğundan, mütevellinin bir ücret alması, bu suretle ancak Vakıflar İdaresinin onayına sunulmuş olan bu bütçe ve raporlarda yer almasına bağlıdır. Bu husus ise idari bir işlem niteliğindedir.
Bu durumda mahkemenin böyle bir davaya bakmakla görevli bulunmadığı dikkate alınarak, dava dilekçesinin bu sebeple reddi gerekirken istemin esası hakkında hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.5.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.