 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1995/4637
K. 1995/5249
T. 25.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
VAKFIN DAĞILMASININ TESCİLİ
VAKFIN KÖTÜ YÖNETİLMESİ
KARAR ÖZETİ: Vakfın dağılmış olduğunun tescil edilebilmesi için, gayesinin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğinin tesbiti gerekir.
Gayesinin tahakkukuna elverişli olanaklar bulunmasına rağmen, kötü yönetimden dolayı gayenin gerçekleşmesi mümkün görülmüyorsa, bu husus, vakıf idaresinin değiştirilmesine veya idare edenlerin işten uzaklaştırılmasına neden olabileceğinden, vakfın dağıldığının tesciline karar verilmemelidir.
(743 s. MK. m. 79, 81/A)
[Vakıflar Hk. Tüz. -7/1066 s. (25.7.1970 Ta.)
m. 23,30]
Dava dilekçesinde, vaktin sona erdirilmesi istenilmiştir. Mahkemece,davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vakıf temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıflar Hakkındaki Tüzüğün değişik 30. maddesinin verdiği yetkiye dayanarak, davalı vaktin gayesinin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğinin tescilini istemiştir.
Davalı iş Vakfı, vakıf senedinin 2. maddesinden anlaşıldığına göre, İstihdamı artırmak ve çalışanların gelir seviyelerini yükseltmek amacı ile yeni işler kurmak, kuruluş işlerini genişletmek, ortak projeler oluşturmak, istihdam alanı yaratmak gibi faaliyetlerde bulunmak amacı ile kurulmuş olup, davalı vakıf yöneticisinin dosya içerisine koyduğu belgelerden, bu amaçlarla çalışmalar yapıldığı ve faaliyet gösterildiği anlaşılmaktadır.
Tüzüğün yukarıda sözü edilen maddesi ile Medeni kanunun 81/A maddesi hükmüne göre, gayesinin tahakkuku imkansız hale gelen vakıf ancak kendiliğinden dağılmış olur. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, Tüzüğün 30. maddesinde yeralan istemde bulunabilmesi ve mahkemece bu yoldaki istemin kabul edilerek vaktin dağılmış olduğunun tescil edilebilmesi için vakıf gayesinin gerçekleşmesinin imkansız hale geldiğinin tesbiti gerekir. Oysa, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün istemine dayanak yaptığı teftiş raporları ile yargılama sırasında yaptırdığı bilirkişi incelemesi raporu, vaktin kötü yönetildiği, vakıf yöneticilerinin yeterli olmadığı ve vakfın amacının gerçekleşmesi için yeterli faaliyetlerde bulunmadıkları, vaktin parasının gereksiz yerlere harcandığı ve mali durumunun iyi olmadığı hususlarına ilişkin olup, tamamen yönetim aksaklığına değinen olgulardan söz etmektedir. Bu hususlar Medeni Kanunun 79. maddesi hükmü gereğince vaktin idaresinin değiştirilmesine yada vakti idare edenlerin işten uzaklaştırılmalarına neden olabilecek olgular olup, sözü edilen 81/A maddesinde açıklandığı üzere vaktin gayesinin tahakkukunun imkansız olduğu sonucuna varılmasını haklı kılmaz. Tüm teftiş raporları ile bilirkişi incelemelerinden çıkarılan sonuçlara göre vakıf halen gayesinin tahakkukuna yarayacak olanaklara sahip olup, şikayet konusu aksaklıklar yönetimden kaynaklanmaktadır.
Yasa ve Tüzükte öngörülen yönetimle ilgili önlemlerin alınması mümkün iken, bu yasal yollara başvurulmadan sırf yönetim aksaklığı sebebi ile vaktin gayesinin tahakkukunun mümkün olmadığı sonucuna varılamaz.
Bu hususlar dikkate alınmadan ve Medeni Kanunun 81/A maddesinin 1. fıkrası hükmü ile Tüzüğün 30. maddesinde öngörülmeyen bir biçimde "İş Vakfının sona erdirilmesine" karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açılanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.