 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1995/3872
K. 1995/4467
T. 11.4.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAMULAŞTIRMADA İHTİLAFSIZ BEDEL
(Muacceliyet tarihi)
FAİZ BAŞLANGICI
KARAR ÖZETİ: Kamulaştırmalarda, takdir komisyonunca belirlenen değerin milli bir bankaya yatırılması ve buna ilişkin belgenin diğer kamulaştırma evrakları ile birlikte, tesbit edilen malike tebliği gerekir. İhtilafsız olan bu bedelin muaaceliyet tarihi, tebliğ tarihidir.
Bu tebligata veya ilanen tebligata, yapılan usulsüzlük itirazları mahkemece kabul edilmiş ve yeniden yapılan tebligat üzerine, bedel artırımı davası açılmışsa; ihtilafsız kısımla ilgili muacceliyet tarihi, yeniden yapılan tebligat tarihi olduğundan, kamu yararının alındığı tarih esas alınarak faiz yürütülmesi doğru değildir.
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 13/1, 25)
Dava dilekçesinde, ihtilafsız kamulaştırma bedelinin faizi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Kamulaştırma Kanununun 13. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, kamulaştırma kararı üzerine taşınmazın takdir komisyonunca belirlenen değerine tekabül eden meblağın bir milli bankaya yatırılması ve buna ilişkin belgenin diğer kamulaştırma evrakı ile birlikte taşınmazın tesbit edilen malikine tebliğe çıkarılması gerekir. Bu yasa hükmü aynı zamanda ihtilafsız bedelin muaccel olduğu günüde belirler. Bu durumda, ihtilafsız bedelin tebligatın gerçekleştiği tarihte muaccel olması sözkonusudur. Bu tarihten önce kamulaştırma yapılmış olması ihtilafsız bedelin o tarihte muaccel olmasını gerektirmez. Nitekim, Kamulaştırma Kanununun 25. maddesine göre hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi için 13. madde uyarınca yapılan tebligatla başlar. İdarece davacıların adreslerinin tesbit edilememesi nedeniyle 2.11.1991 tarihinde ilanen tebligat yapılmışsa da dosya içeriğinde ve dosyaya getirtilen bedel artırımı sonunda verilen karar ile davacı beyanlarında bu tebligatın geçersiz olduğunun iddia edildiği anlaşılmış, davacıların müracaatı üzerine 3.9.1993 tarihinde kendilerine yeniden tebligat yapılmış ve bunun üzerine bedel artırımı davası açılmıştır.
Bu durumda davacılar ihtilafsız bedelin faizine, bu bedelin muaccel olduğu, diğer bir deyimle kendilerine geçerli tebligat yapıldığı tarihte müstehak olacaklarından, mahkemece ilanen yapılan tebligat geçersiz ve usulüne uygun olmadığı kabul edilmiş olduğu takdirde 3.9.1993 tarihindeki tebligat geçerli olacağından faize de ancak bu tarihten hükmedilebilir.
1268
Kamulaştırma Kanununun 13. maddesi ile 25. maddesi hükümleri dikkate alınmadan ihtilafsız bedel faizine, kamu yararı karar alındığı tarih esas alınarak faiz yürütülmüş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece, tebligatlarla ilgili olan hususlarda gerekirse inceleme tamamlanıp, yukarıdaki esaslara göre karar verilmelidir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 11.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.