 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1994/3696
K. 1994/7782
T. 9.6.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PAYDAŞLIĞIN GİDERİLMESİ
BAĞIMSIZ BÖLÜM TAHSİSİ
PAY İPTALİ
GÖREVSİZLİK KARARI
KARAR ÖZETİ Bağımsız bölüm tahsisi suretiyle paydaşlığın giderilmesi davalarında; her paydaşa bağımsız birer bölüm tahsisi olanaklı ise, taksim sözleşmesi de incelenerek, binanın kat mülkiyetine geçmeye müsait binalardan olduğunun anlaşılması halinde, tüm bağımsız bölümler değerlendirilerek arsa payları da saptandıktan sonra, kat mülkiyetinin kurulmasıyla ilgili belgeler tamamlattırılarak karar verilmelidir.
Davada, ayrıca pay iptali de istenmişse, görev konusu değere göre belirlenir ve gerekirse bekletici mesele yapılır.
(634 s. KMK. m. 10,12)
(1086 s. HUMK. m. 8, 567, 568)
Dava dilekçesinde müdahalenin önlenmesi, payın kaldırılması ve ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın görevsizliğine dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmekle; dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde; tapuda arsa olarak kayıtlı olmakla beraber üzerinde 5 adet mesken niteliğinde bağımsız bölüm, bir de depo bulunan anagayrimenkulde 1/6 pay sahibi olmakla beraber taraflar arasındaki taksim uyarınca kendisine projesine göre ikametgah niteliğinde kullanılamayacak depo düşen davalı Cemal'in bu payının iptali ile kalan beş bağımsız bölümün her birinin beş malike tahsisi suretiyle şuyuun izalesi ve bu şekilde kat mülkiyetinin tesisine karar verilmesi istenmiştir.
Bu istem niteliği itibari ile, pay iptaline ilişkin husus ayrık olmak üzere Kat Mülkiyeti Kanununun 10. maddesinin son fıkrası kapsamında maliklere bağımsız bölüm tahsisi suretiyle paydaşlığın giderilmesi davasıdır.
Mahkemece, davalının payının iptaline ilişkin istemin Sulh Mahkemesinin görevini aştığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu saptaması yerinde olup bu davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir
Ancak, paydaşlığın giderilmesine ilişkin davanın, anagayrimenkulde 6 paydaşa karşılık yalnız beş bağımsız bölüm bulunması gerekçesi ile reddi doğru görülmemiştir. Tefrik edilip görevsizlik kararı verilen davalının payı hakkındaki iptal davası Asliye Mahkemesince kabul edildiği takdirde geri kalan her bir paydaşa bir bağımsız bölüm düşmesi olanaklı olduğundan sözü edilen mülkiyet ihtilafı dava sonucunun, HUMK.nun 567. ve 568. Maddeleri ile bu konudaki uygulamalar dikkate alınarak bekletici mesele kabul edilmelidir.
Mahkemece; sözü edilen dava sonucunun beklenmesi ve dava, davacılar yönünden olumlu olarak sonuçlandığı takdirde dosya içerisinde bulunan Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 22.6.1982 tarihli ilamı metninden mevcut olduğu anlaşılan 8.12.1967 tarihli taksim sözleşmesi getirtildikten dava konusu binanın kat mülkiyetine geçilmeye müsait binalardan olup olmadığı saptandıktan tüm bağımsız bölümler değerlendirilip bu değerlere göre arsa payları saptandıktan sonra Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde öngörülen belgeler tamamlattırılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 750.000 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz ödene iadesine, 9.6.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.