 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas no : 1994/3061
Karar no : 1994/5529
Tarih : 25.4.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
l-Dosya içerisine konulan ana gayrimenkulun mimarı projesinde, binadan artan arsa bölümünün bahçe olarak tahsis edildiğine dair bir kayıt olmadığı gibi yönetim planında dahi bu hususta özel bir tahsis bulunmamaktadır.
Yargıtay'ca yerleşmiş uygulamaya göre özel bir amaca tahsis edilmemiş bulunan ortak yerlerde Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesinin 1.fıkrası hükmü gereği bu yerlerin daha faydalı, düzgün ve rahat kullanılmaları için kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar yeterlidir. Dosya içine konulan 31.5.1992 günlü kat malikleri kurulu kararına gere 24 bağımsız bölümden oluşan ana gayrimenkulün 16 bağımsız bölüm maliki (biri vekaleten) toplantıya katılmış bunların 14'ü olumlu oy kullanmış, 2 si olumsuz oy kullanmış, bu suretle pay (880/1580) ve paydaş çoğunluğu olumlu oyda birleşmişlerdir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 42.maddesi hükmü uyarınca binadan artan arsa boşluğunun, fiilen bahçe, çim, çiçeklik ve benzeri biçimde düzenlenmemiş olduğu da dikkate alınarak, park yeri olarak düzenlenir değerlendirilmesinde ilke olarak yasaya aykırılık bulunmadığının kabulü gerekir. Ancak bu şekilde bir düzenleme yapılırken özellikle zemin kat bağımsız bölüm maliklerinin rahatsız olmamalı için gerekli tedbirlerin alınacağı ve amacı aşan bir rahatsızlık tevlit eder durumun d olması halinde ilgililerin bunun giderilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu durumda arsa boşluğunun park yeri olarak değerlendirilmesine ilişkin kat malikleri kurulu kararının iptaline dair davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
Mahkemece hüküm kurulmak suretiyle davadan el çekildiği halde davacıların bir kısım davalılar hakkında açtıkları davadan feragat ettiklerine dair dilekçeleri üzerine dosya üzerinde inceleme yapılarak bu davalılar hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine dair ek bir karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu hususta bozma kararı üzerine mahkemece davaya yeniden bakılıp duruşma açılmasından sonra gerekli karar verilebilecektir. O nedenle davalı vekilinin avukatlık ücreti ile ilgili temyiz istemi yukarıdaki bozma nedeni gözönünde bulundurularak bu aşamada dikkate alınmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.4.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.