 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1993/7597
K. 1993/10663
T. 11.10.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAMULAŞTIRMA BEDELİ
TAŞINMAZ VASFININ TESBİTİ
KARAR ÖZETİ Taşınmazın arsa vasfında kabulü için, nazım imar planı içinde olması kafi değildir. Uygulamalı imar planına esas olmak üzere hazırlanan nazım imar planı içinde yer alan taşınmazların arsa vasfı için, uygulamalı imar planı içinde yer alması, eğer uygulamalı imar planı içinde değilse, belediye veya mücavir alan sınırları içinde bulunup belediye hizmetlerinden de yararlanması gerekir. İskan alanı olarak nazım imar planı kapsamına alınmamış ve belediye hizmetlerinden yararlanmayan taşınmazlar ise arazi niteliği taşır.
(6785 s. İmar K. m. 5)
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 14)
[Bakanlar Krl. K.- 83/6122 s. (28.2.1993 Ta.)]
Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava konusu taşınmaz arsa olarak kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporlarına dayanılarak hüküm kurulmuşsa da, 26.2.1993 gün ve 1043-04-1 sayılı yazıda, Sofulu Köyü'ndeki 396 parselin 1/5000'lik nazım imar planı içinde olduğu, uygulamalı imar planı bulunmadığı ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığı bildirilmiştir.
Yargıtay'ca da benimsenen Bakanlar Kurulu'nun 28.~.1983 gün ve 1983/ 6122 sayılı kararında; taşınmazın arsa niteliğinde kabul edilebilmesi için, esas itibariyle uygulamalı imar planı içinde yer alması, eğer uygulamalı imar planı içinde değilse belediye veya mücvir alan sınırları içinde bulunup meskun yerler arasında kalması ve belediye hizmetlerinden de yararlanması gerekir.
O halde, nazım imar planı içinde bulunduğu anlaşılan taşınmazın, nazım imar planında iskana ayrılan saha içerisinde olup olmadığı, bu nitelikte olmadığı takdirde belediye ve mücavir alanda bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı saptanıp, eğer iskan alanı olarak nazım imar planı kapsamına alınmamış ve belediye hizmetlerinden yararlanmıyorsa arazi olarak değerlendirilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen konuda araştırma yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu bilirkişi raporlarına göçe hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.10.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.