 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1993/6389
K. 1993/8403
T. 28.6.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI
- ARSA VE ARAZİ DEĞERLENDİRMESİ
KARAR ÖZETİ Taşınmazın arsa vasfında kabul edilebilmesi için; esas itibariyle uygulamalı imar planı içinde yer alması, eğer uygulamalı imar planı içinde değilse belediye veya mücavir alan sınırları içinde bulunup belediye hizmetlerinden de yararlanması gerekir.
İmar Kanununun 5. maddesi uyarınca, ilke olarak uygulamalı imar planına esas olmak üzere hazırlanan nazım imar planı içinde yer alan taşınmazlar, yukarıda sayılan nitelikte bulunmadığı ve iskana da ayrılmadığı taktirde arsa olarak kabul edilemez.
(6785 s. İmar K. m. 5)
(2942 s. Kamulaştırma K.)
(Bakanlar Krl. K.-983/6122 s. (28.2.1983 Ta.))
Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsisi, istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içensinde olduğu anlaşıldıktan sonra; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
1- Dava konusu taşınmaz arsa olarak kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapan bilirkişi raporları, esas alınarak hüküm kurulmuşsa da "Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1993/212 esas, 357 karar sayılı dosyası içerisinde bulunan Yüreğir İlçe Belediyesi İmar Müdürlüğü'nün" 10.3.1993 gün ve 1225-04-1 sayılı yazısında, Sofulu Köyü sınırları içinde bulunan taşınmazın 1/5000'lık nazım imar planı içinde olduğu, uygulamalı imar planı bulunmadığı ve belediye hizmetlerinden yararlanmadığı bildirilmiştir.
Yargıtay'ca da benimsenen Bakanlar Kurulu'nun 28.2.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararında, taşınmazın arsa niteliğinde kabul edilebilmesi için; esas itibariyle uygulama imar planı içinde yer alması, eğer uygulama imar planı içinde değilse belediye veya mücavir alan sınırları içinde bulunup belediye hizmetlerinden de yararlanması gerekir.
İmar Kanununun 5. maddesi uyarınca, ilke olarak uygulamalı imar planına esas olmak üzere hazırlanan nazım imar planı içinde yer alan taşınmazlar yukarda belirtilen nitelikte bulunmadığı ve iskana da ayrılmadığı takdirde arsa olarak kabul edilemez.
O halde, nazım imar planı içinde bulunduğu anlaşılan taşınmazın nazım imar planında iskana ayrılan alan niteliğinde olup olmadığı; bu nitelikte olmadığı takdirde belediye ve mücavir alan içinde bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı saptanıp eğer iskan alanı olarak nazım imar planı kapsamına alınmamış ve belediye hizmetlerinden yararlanmıyor ise arazi olarak değerlendirilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen konuda araştırma yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu bilirkişi raporlarına göre hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2- Kabul şekline göre de, değerlendirmeye esas alınan emsale ilişkin taşınmaza ait tapu kayıtlarının getirtilip bilirkişi raporlarının denetlenmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.6.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.