 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1993/14226
K. 1994/1328
T. 8.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
EDA VE TESBİT DAVASI
ŞUYUUN GİDERİLMESİ DAVASI
KAT İRTİFAKI TESİSİ
KAT MÜLKİYETİNE ÇEVİRME
KARAR ÖZETİ Paylı bir taşınmaza bina yapılması halinde; paydaşlar taksimde anlaşamazlar, kat irtifakı ya da kat mülkiyeti konusunda oy birliğine varamazlarsa, şuyunun giderilmesi davası içinde, bağımsız bölümlerin kendi adlarına ayrı ayrı tahsisini isteyebileceklerinden, tamamlanan inşaattaki paylarının tesbitini, tesbit davası şeklinde isteyemezler.
(634 s. KMK. m. 10, 12)
(1086 s. HUMK. m. 561, 569)
Dava dilekçesinde, sözleşmeye göre arsa paylarının ve bağımsız bölümlerin kime ait olduğunun tesbiti istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı Memduh'a vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde, yüklenici olup diğer davalılarla müşterek malik olduğunu bildirdiği taşınmazda davacı, davalılarla yaptığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatı tamamlanan binadaki payların tesbitini istemiştir. Mahkemece, davanın değerine bakılmaksızın tahkikata başlanmış ve bilirkişinin düzenlediği liste esas alınarak taşınmazdaki bağımsız bölümlerin paydaşlar adına tesbitine karar verilmiştir.
Eda davası açılabilecek hallerde tesbit davası açılamayacağı yerleşmiş Yargıtay uygulamalarının gereğidir. Gerçekten tesbit, edanın öncüsü olup her iki hususun birlikte görülebileceği hallerde edadan bağımsız olarak tesbit davası açılması mümkün değildir. Paylı bir taşınmaz üzerinde bina yapılmış ve bu binanın paydaşlar arasında taksimi sözkonusu olduğundan (kat irtifakı da tesis edilmemiş olduğu dikkate alınarak paydaşlar taksimde anlaşamadıkları yada kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisi konusunda oybirliğine varamadıkları takdirde açabilecekleri dava şuyunun giderilmesi olup, bu dava içinde 634 sayılı Kanunun 10. maddesinin son fıkrası uyarınca aralarındaki ortaklığın 12. maddede yazılı belgelere dayanılarak kat mülkiyetine çevrilmesi ve paylar denkleştirilmek suretiyle bağımsız bölümlerin kendilerine ayrı ayrı tahsisi suretiyle giderilmesini isteyebileceklerdir.
Bu yola başvurulmayarak istenen tesbit ve bu istem üzerine mahkemece kurulan hüküm sadece tesbite ilişkin olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözecek nitelikte de değildir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.