 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1993/13201
K. 1993/13927
T. 15.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
VAKIF
KARAR ÖZETİ Tescili istenilen vakfın gayesinin tahakkukuna yeterli mal varlığının bulunmadığı gibi, vakfedilen meblağın tamamının vakıf adına bloke edilmedikçe Medeni Kanunun 73. maddesinin hükmü gerçekleşmeyeceği cihetle, mahkemece davacı ya bunun ikmali için uygun bir mehil verilmeli ve bu mehil sonucunda gerçekleşecek duruma göre karar verilmelidir.
Vakfedilen mal, vakıf adına bloke edilmeden tescil kararı verilmesi doğru değildir.
(743 s. MK. m. 73)
Dava dilekçesinde, vakfın tescili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Medeni Kanunun 73. maddesi hükmüne göre vakıf, başlıbaşına mevcudiyeti haiz olmak üzere bir malın belli bir gayeye tahsisi olduğundan vakfedilen malın vakıf senedinde belirtilmekle birlikte nakit ise bunun tamamının bankada vakıf adına bloke edilmesi gerekir.
Tescili istenilen vakıf senedinin 4. maddesinde, vakfın mal varlığının iki kurucunun vakfa bağışlamayı taahhüt ettikleri 250.000.000 TL. nakitten oluştuğu belirtilmesine rağmen bu miktarın da adı geçen iki kurucu tarafından 20.000.000. TL.si tescili izleyen 7 gün kalanının ise bunu izleyen 365 gün içinde vakfa ait banka hesabına yatırılacağının taahhüt edildiği yani kuruluş anında vakfa tahsis edilen herhangi bir mal varlığının mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, tescili istenilen vakfın gayesinin tahakkukuna yeterli mal varlığının bulunmadığı gibi vakfedilen meblağın tamamının vakıf adına bloke edilmedikçe yukarıda sözü edilen Medeni Kanunun 73. maddesinin hükmü gerçekleşmeyeceği cihetle mahkemece davacıya bunun ikmali için uygun bir mehil verilmeli ve bu mehil sonucunda gerçekleşecek duruma göre karar verilmelidir.
Vakfedilen mal vakıf adına bloke edilmeden tescil kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.