 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E: 1992/6153
K: 1992/7423
T: 14.9.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAT MALİKLERİ KURULU KARARININ İPTALİ (Toplantının Yasaya Aykırı Yapıldığı İddiası)
- OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI ( Çağrı ve Toplantının Yasanın Öngörüğü Usul Dairesinde Yapılmış Olması )
- APARTMAN İLAN YERİNE ASILAN KAT MALİKLERİ KURULU OLAĞANÜSTÜ TOPLANTISI ( Toplantının Yasaya Uygun Biçimde Yapılmış Olması )
634/m.29
DAVA : Dava dilekçesinde kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkeme, davayı kabul ederek Kat Malikleri Kurulu olağanüstü toplantısının, Kat Mülkiyeti Kanunun 29. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne uygun olarak yapılmadığı gerekçesi ile toplantıda alınan kararın iptaline hükmetmiştir.
Dosya kapsamından anlaşıldığına göre olağanüstü toplantıya çağırı 2.6.1991 tarihli olup toplantı, 17.6.1991 günü yapılmıştır. Çağırı kağıdı, apartman içindeki özel ilan panosuna asılmış ve bu suretle kat maliklerinin imzasına sunulmuştur. Davacı olan 8 numaralı daire maliki hariç, diğer kat malikleri çağırı kağıdını imzalamışlardır. Çağırı kağıdında, olağanüstü toplantının nedeni ve görüşülecek hususlar yer almış, tüm kat maliklerinin bilgisine sunulmuştur. Çağırı kağıdının çıkarıldığı 6.6.1991 gününden 15 gün sonra toplantı yapılmış olup, bu toplantıya 8 numaralı daire adına, davacının vekil tayin ettiği Melih Belevi katılmış ve toplantıda düzenlenen katılım tutanağını imzalamıştır. Görüldüğü gibi, olağanüstü toplantıya çağırı ve toplantı, yasanın öngördüğü usul dairesinde yapılmış olup, çağırı kağıdının, tek tek bağımsız bölüm maliklerine elden sunulması yerine, apartmanın ilan yerine asılması, toplantının yasaya aykırı olduğunun kabulüne yeterli değildir. Davacı, süresinde çağrıya ıttıla kesbetmiş ve temsilcisini de toplantıya göndermiş olmakla yasa hükmünün amacı gerçekleşmiştir.
Davacı, vekil tayin ettiği kişinin itirazlarının toplantıda dikkate alınmadığı ve bu nedenle kendisine karara muhalefet etme imkanı verilmediği gerekçesiyle toplantıda alınan kararların iptalini istemektedir. Davacı toplantıda alınan kararlardan her hangi birine muhalif olduğunu bildirmemiş, temsilcisinin olağanüstü çağırının şekline ve toplantının gündemine vaki itirazlarının toplantıda dikkate alınmadığı nedeniyle toplantıda alınan kararların iptalini istemiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere olağanüstü toplantı, Kat Mülkiyeti Kanununun 29. maddesindeki usule uygun olarak yapılmış olup mücerret davacı vekilinin itirazlarının dikkate alınmaması, toplantıda alınan kararların iptalini gerektirmez. Alınan kararlar olağanüstü toplantıya çağırı kağıdındaki gündeme uygundur. Gündemde belirtilmiş olduğu üzere yöneticinin faaliyet raporu incelenmiş, yönetici ibra edilmiş, yönetici seçilmiş ve işletme projesinin hazırlanması öngörülmüştür. Davacı vekilinin de katıldığı toplantıda bu kararlar oybirliğiyle alınmıştır. Hal böyle olunca, davacının olağanüstü toplantıya çağırının usulsüz olduğuna dair itirazının ve bu itiraz dikkate alınmadığı için toplantının ve alınan kararların iptalini dava etmesinin yasal dayanağı olmadığı gibi iyi niyet ilkeleriyle de bağdaşmaz.
Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.9.1992 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI:
Davacı, vekil tayin ettiği kişinin itirazlarının olağanüstü toplantıda dikkate alınmadığı, toplantı mahallinde tutanak yapılmadığı için muhalefet imkanı verilmediği ve kendisine çağrı yapılmadığı için kat maliklerince yapılan toplantı ile bu toplantıda alınan kararların iptalini istemiş, ibraz edilen tutanağın sonradan tanzim edildiğini, bu sebeple itiraz şerhi koymadığını iddia etmiştir.
634 Sayılı Kanunun 29/2 maddesine göre, toplantı gününün 15 gün önce tebliğ edilmesi ve gündemin bildirilmesi, toplantının geçerlilik şartıdır. Ve aksi davranış toplantının iptalini gerektirir.
Yasanın 32/4 maddesine göre toplantı ve alınan kararların noter tasdikli deftere yazılması gerekirken iddiaya göre toplantı mahallinde bu emredici kurala uyulmayarak sonradan ayrıca yazılıp, kat maliklerine de imzalattırılmamış ve davacıya da itiraz hakkı tanınmamıştır. Bu sebeple toplantının ve alınan kararların iptali gerekir. Davacı vekilinin toplantıya katılması tebliğin tamamlandığını göstermez ve aleyhte yorumlanamaz, yasal şartların tamamlandığı kabul edilemez.
Bu sebeple mahkemenin iptal kararı doğru olup, kararın onanması gerekirken, bozan daire çoğunluk kararına katılmıyoruz.
|