 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1992/4179
K. 1992/5244
T. 5.6.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT MÜLKİYETİ
GENEL GİDERLER
KİRACININ DURUMU
HUSUMET
ÖZET: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesindeki yükümlülük bağımsız bölüm malikine aittir. Bağımsız bölüm maliki ile kiracı arasında giderlerin ödenmesi konusunda yapılan özel sözleşme kiracıya bağımsız bölüm maliki gibi davranma hakkını vermez.
Kat Mülkiyeti Kanununun hakimin müdahalesine ilişkin 33. maddesi de, kat malikleri kurulunun ya da yöneticinin aldığı karara karşı hakime başvurma hakkını yalnız kat malikine vermiş olup, kiracının bu konuda da uyarıcı aktif husumet ehliyeti olmadığı dikkate alınmalıdır.
(634 s. KMK. m. 20, 33)
Dava dilekçesinde hakimin müdahalesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı, kat irtifakı kurulmuş bulunan binada bir bağımsız bölümün kiracısıdır Kiracı, açtığı bu dava ile ana gayrimenkulun ısıtma tesisatından yararlanmadığını, asansörü kullanmadığını ve ortak aydınlatmadan faydalanmadığını belirterek masraf ara katılma payının tespiti ve kendisine tahakkuk ettirilen miktarın iptalini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişinin davacının asansörden yararlanmadığı, ortak aydınlatmadan faydalanmadığı ve davacının işgal ettiği bağımsız bölümünde kalorifer tesisatı bulunmadığı şeklindeki beyanlarına dayanılarak dava kabul edilmiş ve ana gayrimenkul yönetiminin davacıya 1989-1990 yılları için tahakkuk ettirdiği katılma payının iptaline karar verilmiştir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi hükmüne göre, kat maliklerinden her biri apartmanın genel giderlerine katılmak zorunda olup bağımsız bölümün durumu dolayısıyla ortak yer veya tesislerden faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını Ödemekten kaçınamazlar. Gider katılımına itiraz eden bağımsız bölüm maliki bu konudaki kat malikleri kurulu kararını yada yöneticinin hazırlayıp kat malikleri kurulunca onaylanan işletme projesini usulüne uygun açacağı bir dava ile iptal ettirmedikçe bağımsız bölümü için tahakkuk ettirilen gider ve avansı ödemekten kaçınamaz.
Bağımsız bölüm maliki yönünden yasal durum bu olmakla beraber olayımızda davacı, bağımsız bölümün maliki olmayıp onun kiracısıdır. 634 sayılı Kanunun 20. maddesindeki yükümlülük bağımsız bölüm malikine aittir. Bağımsız bölüm maliki ile kiracı arasında giderlerin ödenmesi konusunda yapılan özel sözleşme kiracıya bağımsız bölüm maliki gibi davranma hakkını vermez. Kanunun 22. maddesindeki kiracının bağımsız bölüm malikinin borcundan müteselsilen sorumlu tutulmasına ilişkin hükmü dahi kiracının bağımsız bölüm malikine tebaan sorumluluğu gerektirmekte olup kiracıya bu yönde de bir hak bahşetmez.
Bundan ayrı, Kat Mülkiyeti Kanununun hakimin müdahalesine ilişkin 33. maddesi de kat malikleri kurulunun yada yöneticinin aldığı karara karşı hakime başvurma hakkını yalnız kat malikine vermiştir. Mahkemece de davaya bu yasa hükmü uyarınca bakıldığına göre davacı kiracının bu kanun uyarınca aktif husumet ehliyeti olmadığı dikkate alınarak davanın bu yönden reddine karar verilmesi gerekirken davaya bakılarak yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yasaya aykırı bulunmuştur.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|