 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1992/3887
K. 1992/4876
T. 1.6.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT MÜLKİYETİ
KAT İRTİFAKI
BAĞIMSIZ BÖLÜM TESCİLİ
ÖZET 2981 sayılı Kanunun 16. maddesine 22.5.1986 gün ve 3290 sayılı Kanunla eklenen ek fıkra hükmüne göre, daha önce kat irtifakı kurulmuş binalarda bu kanundan istifade ile bağımsız bölüm kazanılmış ise, bağımsız bölüm sahibinin 634 sayılı kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesi gereğince kat maliklerinin irtifakını sağlayamadığı takdirde kanunda yazılı koşullar gerçekleştiği ve yükümlülükleri yerine getirdiği takdirde bu bağımsız bölümlerin tescilini isteyebilir.
(2981 s. MAYK. m. 16)
(634 s. KMK. m. 44)
Dava dilekçesinde, ortak yapılan dükkanların tescili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece, davacının kat irtifakına geçirilmiş binanın ortak yerlerinden bulunan ve projesine göre sığınak olduğu anlaşılan yerde yaptırılmış olduğu bağımsız bölümlerle ilgili olarak 2981 sayılı Kanunun 16. maddesine 22.5.1986 gün ve 3290 sayılı Kanunla eklenen ek fıkra hükmü uyarınca vaki tescil istemi bilirkişi raporuna dayanılarak ortak yerlerde inşa edildiği gerekçesi ile reddedilmiştir.
Sözü edilen ek fıkra hükmüne göre, daha önce kat irtifakı kurulmuş binalarda bu kanundan istifade ile bağımsız bölüm kazanılmış ise, bağımsız bölüm sahibinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 44. maddesi gereğince kat maliklerinin irtifakını sağlayamadığı takdirde kanunda yazılı koşullar gerçekleştiği ve yükümlülükleri yerine getirdiği takdirde bu bağımsız bölümlerin tescilini isteyebilir. Yasa hükmünün yollamada bulunduğu 634 sayılı Yasanın 44. maddesi ise, ana gayrimenkulun üstüne kat ilavesi veya mevcut çekme kat yerine tam kat yapılması veya zemin yada bodrum katlarında veya arsanın boş kısmında bağımsız bölüm yapımı ve ilavesinden söz etmektedir.
Kuşkusuz bu bağımsız bölümlerin ana gayrimenkulun ortak yerlerinde yapılması söz konusudur. 0 nedenle yapılan veya ilave edilen bağımsız bölümün mücerret ortak yerlerde yapılmış olması sözü edilen tescil isteminin reddi için yeterli değildir.
Ancak, Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre bu suretle kazanılan bağımsız bölümün özel amaçla tahsis edilmiş ortak yerlerde bulunmaması gerekir. Özel amaçla tahsis edilmiş ortak yer belirli bir amaca yönelik olarak ya yönetim planında, yada yasa hükmü gereği bu niteliği belirtilmiş olan yerdir. Örneğin; garaj, kapıcı dairesi, kömürlük, bahçe çamaşırhane gibi yerler ana taşınmazın hem ortak yerlerindendir, hem de özel amaçlara tahsis edilmiş yerlerdendir. Bu gibi yerlere yeniden yapım veya ilave suretiyle kazanılan bağımsız bölümlerin sözü edilen yasa hükmüne göre tescili mümkün değildir.
Davacının kazanmış olduğu bağımsız bölümler, projesine göre sığınak olarak ayrılmış yerlerin tadili suretiyle vücuda getirilmiştir. 0 halde yukarıdaki ilkeler doğrultusunda sığınağın özel amaçla tahsisli yerlerden olup olmadığı imar mevzuatının bu yönde incelenmesiyle meydana çıkacaktır. Ana taşınmazda sığınak yapımı ve sığınak için yer ayrılması imar mevzuatı gereğince zorunlu ise yada zorunluluk olmamasına rağmen yönetim planında bu yerin sığınak olarak kullanılması öngörülmüş ise yada tadilattan önce bu amaçla fiilen kullanılmakta ise bu yer özel tahsisli ortak yer olup tesciline olanak yoktur. Ancak sözü edilen yer bu nitelikte değilse koşullar gerçekleşmiş olduğu takdirde 2981 sayılı Yasanın 16. maddesinin ek fıkrasının uygulanması suretiyle tescil mümkün olabilecektir.
Mahkemece, yukarda belirtilen yönlerde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan kazanılan bağımsız bölümün ana binanın ortak yerlerinden olduğundan bahisle davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene, iadesine, 1.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|