 |
T.C.
YARGITAY
Onsekizİnci Hukuk Dairesi
E. 1992/3250
K. 1992/4671
T. 27.5.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT MÜLKİYETİ
ARSA PAYI VE PAYDAŞ ÇOĞUNLUĞU
ÖZET Kat Mülkiyeti Kanununun. 42. maddesi hükmü karşısında ilke olarak, bahçe olarak tahsisi bulunmayan bu yere otopark yapılmasının kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karar verebilecekleri ve bu konuda verilen 2911990 tarihli kararın da geçerli olduğu kabul edilmelidir.
(634 s. KMK. m. 42)
Dava dilekçesinde kat malikleri kurul kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece,davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Kat malikleri kurulunun arsa payı ve paydaş çoğunluğu ile aldıkları 29.1.1990 tarihli karar apartmanın üzerine inşa edildiği arsanın bir bölümünün otopark olarak kullanılmasını öngörmüştür.
Bilirkişi tarafından incelenen mimari proje ile dosya içine konulan yönetim planında bu boşluğun bahçe olarak tahsis edildiği konusunda hiç bir kayıt bulunmamaktadır. Yönetim planının "apartman bahçesinde ve ortak yerlerinde kümes hayvanı dahil herhangi bir hayvan beslenemeyeceğine" ilişkin 6. maddesinde bahçeden söz edilmesi park olarak kullanılan yerin bahçe tahsisli olduğu anlamına gelmez. Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması bakımından tahsis ancak ya proje ile yada yönetim planı ile veya kanundan doğan zorunluluk sebebi ile mümkündür. 0 nedenle mahkemece, 6. maddesindeki ifadeye dayanılarak park yeri olarak kullanılmasına karar verilen yerin bahçe tahsisli olduğu kabul edilerek davanın reddi doğru değildir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesi hükmü karşısında ilke olarak, bahçe olarak tahsisi bulunmayan bu yere otopark yapılmasının kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karar verebilecekleri ve bu konuda verilen 29.1.1990 tarihli kararında geçerli olduğu kabul edilmelidir.
Ancak, arsa boşluğunun otopark olarak kullanılması halinde ona yakın bağımsız bölüm sakinlerinin rahatsız olmamaları da söz konusudur. Bilirkişi raporunda halen park yeri olarak kullanılan yerin apartman dışı duvarına 10 metre mesafede bulunduğu belirtilmiş ise de, bu konumun ne suretle sağlandığı anlaşılamamıştır. Mahkemece, otoların park ettiği yer ile ana gayrimenkulun dış duvarı arasında 8-10 metrelik mesafe boşluğunu sağlayacak tedbirin ne olabileceği bilirkişiden sorulmalı ve bu tedbirin uygulanması sağlandıktan sonra otopark olarak kullanımın yasal bir sakıncası bulunmadığı cihetle bu davanın reddine karar verilmelidir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.5.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|