 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1992/1693
K. 1992/2319
T. 9.4.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN ARTIRILMASI
ÖZET: Kamulaştırma Kanununun 12. maddesinin 4. fıkrası hükmüne göre, bir kısım kamulaştırılan taşınmazdan artan kısmı yararlanmaya elverişli değil ise, mal sahibinin kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvurusu üzerine bu kısmın da kamulaştırılması zorunluğu olmasına karşın, davacının bu yolda bir istemi ve isteme uygun olarak alınmış bir karar bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kamulaştırmadan artan 500 m2.lik yerin davacı yönünden belli bir oranda elverişliliğinin varlığı kabul edilerek bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle % l00'e varmayan bir değer kaybı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekir.,
(2942 s. Kamulaştırma K. m. 12)
Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin artırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sora dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlar yasa hükümlerine uygundur.
Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri dikkate alınarak bilimsel yöntemle değerinin tespitinde ve buna göre kamulaştırma parasının arttırılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, kamulaştırılan taşınmazın kamulaştırmadan artan bir bölümünde % 100 değer kaybı bulunduğuna dair bilirkişi raporuna dayanılarak artan 500 m2.nin tam bedeline hükmedilmiştir. Oysa, Kamulaştırma Kanununun 12. maddesinin 4. fıkrası hükmüne göre bir kısım kamulaştırılan taşınmazdan artan kısmı yararlanmaya elverişli değil ise mal sahibinin kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvurusu üzerine bu kısmın da kamulaştırılması zorunluluğu var ise de, davacının bu yolda bir istemi ve isteme uygun olarak alınmış bir karar bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kamulaştırmadan artan 500 m2.lik yerin davacı yönünden belli bir oranda elverişliliğin varlığı kabul edilerek değer kaybının buna göre belirlenmesi gerekir.
Mahkemece yukarda açıklanan esaslar dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle % 100'e varmayan bir değer kaybı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde artan kısmın değerini tamamını hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.4.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|