 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1991/551
K. 1991/368
T. 24.12.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- VAKFIN GALLESİNDEN PAY ALMA
ÖZET : Vakfın gallesinden pay almak için evladı vakıftan olmak yeterli olmayıp, her bir vakfiyeye göre galle fazlasının hangi niteliklere haiz vakıf evlatları arasında paylaştırılacağının saptanması ve davacıların istenen bu niteliklerihaiz olduklarının kanıtlanması gerekir.
(2762 s. VAK.)
Dava dilekçesinde davacılar vakfın evladından olduğunun tespiti ile galle fazlasından yararlandırılmalarına karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Vakfın gallesinden pay almak için evladıvakıftan olmak yeterli olmayıp, her bir vakfiyeye göre galle fazlasının hangi niteliklere haiz vakıf evlatları arasında paylaştırılacağının saptanması ve davacıların istenen bu nitelikleri haiz olduklarının kanıtlanması zorunludur. Hükmüne uyulan 6. Hukuk Dairesinin 24.4.1984 günlü bozma kararında belirtildiği üzere davacıların mütevelli olup vakıf gallesinden pay aldığı anlaşılan Mahmure'nin mirasçıları oldukları ve bu suretle vakıfla bağlantıları kanıtlanmıştır. Ancak, bu hususun kanıtlanması yeterli olmayıp, yukarıda belirtilmiş olduğu üzere bunların galle fazlasından yararlanacak (Evladıvakıftan) olduklarının da ispatı gerekir. Örneğin, bazı vakfiyelerde belirtildiği üzere "Evladınaslah ve erşedi ile batnen bade batnen" ibaresinin ifade ettiği niteliklere davacıların sahip olduğu saptanmalıdır. Mahkeme kararı bu yönüyle isabetlidir.
Ancak verilen kesin önele karşın belirtilen bu hususların kanıtlanmasına yeterli delilin ibraz edilmediği ve dosyada bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir. Kesin önelin verildiği 30.1.1989 günlü oturumda aynen "...sağlık ve ölüm durumları hakkında dosyada belge bulunmadığı bildirildiğinden evvelemirde davacıların bilirkişilerin öngördüğü nitelik ve içerikte olmak kaydı ile sağlık ve ölüm durumlarının davacılar tarafından ispat edilmesi için mehil verilmesine..." denilmekte, bunu izleyen oturumda da bu önelin kesin olduğu belirtilmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kesin önel verilmesine kaşın gösterilmeyen kanıtın yokluğu nedeniyle davanın reddedilebilmesi için, kesin önele konu olan hususun önel verilene açık ve seçik biçimde anlatılması ve bu önele uyulması sonucunun kendisine bildirilmesi gerekir. Mahkemece verilen kesin önelde, açıklandığı üzere bu gereğe uyulmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, 24.4.1984 günlü bozma ilamının 3 numaralı paragrafı ile Avukat Mustafa imzalı bilirkişi raporunun 6. sayfasındaki hususlar dikkate alınarak, davaya konu edilen Hapyarlı Ahmet Paşa'nın bütün vakfiyeleri getirtilip her bir vakıf için galle fazlasından yararlanacak "evladın" nitelikleri ve gallenin tevziinde uygulanacak hususlar açık ve anlaşılabilir şekilde bilirkişilere tespit ettirildikten sonra davacılara belirlenen bu niteliklere ve koşullara sahip olduğunu kanıtlayacak delilleri ibraz olanağının verilmesi, bütün kanıtlar toplandıktan sonra da yapılacak değerlendirmeye göre bir sonuca varmak olmalıdır.
Bu itibarla, davacıların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile mahkeme kararının yukarıdaki nedenlerle (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.12.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.