Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E: 2005/9286
K: 2005/9443
T: 10.10.2005
  • KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
  • MİRASÇILIK İLİŞKİSİ

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti: Taraflar arasında görülmekte olan tesbite itiraz davasında, önceki bozma ilamında uyuşmazlığın ortak sınıra yönelik olduğu belirtilmiştir. Taşınmazların öncesinin tapusuz olduğu ihtilafsız olduğuna göre uyuşmazlık ortak sınırın belirlenmesi yanında miras bırakanın ölümünden sonra hangi tarihte terekesinin taksim edildiği ve dava edilen taşınmazda taraflardan hangisinin hangi tarihten beri zilyet ettiği yönlerinde toplanmaktadır.
Taksimle mirasçılık ilişkisi son bulup zilyet yararına zamanaşımı hükümleri işleyeceğine göre terekenin taksim tarihinin ve zilyetliğin kimde olduğunun ve süresinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir.
Miras bırakanın vukuatlı aile nüfus kayıt tablosu getirtilerek ölüm tarihi belirlenmeli, daha sonra önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarla tüm tesbit bilirkişileri huzurunda yerinde yeniden keşif yapılmalı, keşif yerinde davacıdan dava konusu parselin hangi parsel içerisinde kaldığı sorulup açıklattırılmalı, göstereceği yer fen bilirkişisine ölçtürülüp krokisine yansıtılmalı, bilirkişi ve tanıklardan murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçılar arasında hangi tarihte taksim edildiği araştırılarak zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi araştırılarak tespit edilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanıklardan taksim sırasında hangi sınırların esas alındığı sorulup açıklığa kavuşturularak, taksimle mirasçılık ilişkisi son bulup, zilyet yararına zamanaşımı hükümleri işleyeceğinden toplanan ve toplanacak deliller ile dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 15)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: Yerel ve uzman bilirkişiler, taraf tanıkları olduğu halde keşif yapılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan paylaşmanın yapıldığı gündeki ortak sınır yeri hakkında olaylara dayalı bilgi alınması, tespit gününde saptanan ortak sınır yerinin paylaşmanın yapıldığı gündeki ortak sınır olup olmadığının belirlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Cafer tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan araştırma ve inceleme dahi hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu edilen 31 ve 33 nolu parsellerle davacı adına tesbit edilen 32 nolu parselin öncesinin bir bütün olduğu ve miras bırakanları babalarından kaldığı uyuşmazlık konusu olmadığı gibi bu yön hükmüne uyulan bozma ilamında da açıkça vurgulanmıştır. Davacı dava dilekçesinde adına tespit edilen 32 nolu parselin 1000 metrekare olması gereken yüzölçümünün 612.01 metrekare olduğunu ileri sürerek bu noksanlığın tamamlanmasını istemiştir. Her ne kadar bozma ilamında uyuşmazlığın ortak sınıra yönelik olduğu belirtilmişse de, taşınmazların öncesinin tapusuz olduğu ihtilafsız olduğuna göre uyuşmazlığın ortak sınırın belirlenmesi yanında miras bırakan Cevdet'in ölümünden sonra hangi tarihte terekesinin taksim edildiği ve dava edilen taşınmazda taraflardan hangisinin hangi tarihten beri zilyet ettiği yönlerinde toplanmaktadır. Taksimle mirasçılık ilişkisi son bulup zilyet yararına zamanaşımı hükümleri işleyeceğine göre terekenin taksim tarihinin ve zilyetliğin kimde olduğunun ve süresinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi gerekir. Bilirkişi ve tanık sözleri bu hususlara cevap vermekten uzak olduğu gibi, mahkemece de bu yönler sorulup açıklığa kavuşturulmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde, öncelikle miras bırakan Cevdet'in vukuatlı aile nüfus kayıt tablosu getirtilerek ölüm tarihi belirlenmeli, aha sonra önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarla tüm tesbit bilirkişileri huzurunda yerinde yeniden keşif yapılmalı, keşif yerinde davacıdan 32 nolu parseldeki noksanlığın 31 nolu parsel içerisinde mi yoksa 33 nolu parsel içerisinde mi kaldığı sorulup açıklığa kavuşturulmalı ve göstereceği yer fen bilirkişisine ölçtürülüp krokisine yansıtılmalı, daha sonra bilirkişi ve tanıklardan, Cevdet'in ölümünden sonra terekesinin mirasçılar arasında hangi tarihte taksim edildiği, taksimde 31, 32, 33 nolu parsellerin kimlere isabet ettiği, 32 nolu parselin davacıya, 31, 32 nolu parsellerin davalıya isabet etmesi durumunda davacının dava ettiğini bildirdiği yerde davacının mı yoksa davalının mı zilyet ettiği, zilyetliğinin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bu arada bilirkişi ve tanıklardan taksim sırasında hangi sınırların esas alındığı sorulup açıklığa kavuşturulmalı, yukarıda açıklandığı üzere taksimle mirasçılık ilişkisi son bulup zilyet yararına zamanaşımı hükümleri işleyeceğinden taksim tarihinden itibaren davalı taşınmaz bölümü üzerinde davalının 20 yılı aşkın süre ile zilyet olması halinde zilyetliğe dayalı taşınmaz edinme koşullarının lehine gerçekleşeceğinin kabulü gerekeceği düşünülmeli, gerektiğinde yukarda açıklanan hususlarla ilgili olarak diğer mirasçıların ve de komşu parsel maliklerinin tanık sıfatı ile bilgilerine başvurulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, fen bilirkişisine raporlu kroki düzenlettirilmeli, düzenlenecek krokiye dava edilen taşınmaz bölümleri aksettiril-meli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Davalı Cafer'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 10.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini