 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E: 2005/13505
K: 2006/2107
T: 14.03.2006
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesinde, mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesinin kadastro mahkemesinin görevi dışında olduğu öngörülmüştür. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında nazara alınmalıdır.
Mahkemece görev hususu incelenmeli, yasal düzenlemeler çerçevesinde gerekli değerlendirmeler yapılarak bu konuda bir karar verilmelidir.
(1086 s. HUMK m. 1,8)
(3402 s. Kadastro K. m.25)
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 112 ada 115 parsel sayılı 3935.81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve taksim ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Haşim adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Şefik istisna (eser) sözleşmesi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konuşu parselin davacı Şefik adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ile davalı arasında düzenlenen 03.09.1990 tarihli sözleşme gereğinin yerine getirilmediğinin davalı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesi ile yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. Davacı, dava dilekçesinde davalıya ait evin elektrik tesisatını yapma koşuluyla taşınmazın davalı tarafından kendisine verileceğinin aralarında düzenlenen 03.09.1990 tarihli sözleşme ile öngörüldüğünü, sözleşme gereğince davalının evinin elektrik tesisatını yapmasına rağmen taşınmazın davalı adına tespit edildiğini ileri sürerek adına tespit ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davacının dayandığı ve sureti dosyaya ibraz olunan 03.09.1990 tarihli senette Haşim'in evinin işi karşılığı taşınmazı Şefik'e vereceği, işin bitiminde tarlada hiçbir hakkının kalmayacağı öngörülmüştür. Dava dilekçesinde senetteki işin elektrik tesisatı yapımı olduğu belirtilmiş, bu belirlemeye ve senet içeriğine davalının bir itirazı olmamış ancak, davacının sözleşme gereğini yerine getirmediğini ve böylece sözleşmenin geçersiz hale dönüştüğünü ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin mahkemece incelenip yerine getirilmesi halinde davacı yararına verilecek hüküm, yenilik doğurucu (ihdasi nitelikte) bir hüküm olacaktır. Dava ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 s. KY.nın 25/son m.de mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava ile ilgili isteklerin incelenmesinin Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olduğu öngörülmüştür. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece re'sen (kendiliğinden) ve yargılamanın her aşamasında nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline, tutanak asıl ve ekleri ile kararın bir örneğinin Tapu Sicil Müdürlüğüne, usulün 27. maddesi uyarınca dosyanın görevli ve yetkili Bergama Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere işin esası hakkında davalı aleyhine kesin hüküm oluşturacak biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 14.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.