 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E: 2003/9106
K: 2003/12055
T: 24.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TESPİTE İTİRAZ DAVASI
- ZİLYETLİK
- İMAR İHYA
İçtihat Özeti: Ziraatçi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu, imar ihyanın tamamlandığı belirlenmiş, ayrıca bilirkişi ve tanıklar taşınmazın tespit tarihine kadar 20 yılı aşkın süreyle davacının zilyetliğinde olduğunu beyan etmişlerdir. Bu durumda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları davacı yararına gerçekleşmiştir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastra sırasında 837, 912, 913 parsel sayılı sırasıyla 2497.08, 4985.03, 416.78 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar eweliyatında ırmak metrukatı olmaları nedeniyle ayrı ayrı Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde davacı Ali Rıza kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ve dava konusu 837 parselin davacı Ali Rıza adına, 912, 913 parsellerin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, temyize konu 837 parselin tarım arazisi olduğunun davacı tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tesbit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre davam ettiğinin 3402 sayılı Kadastra Yasasının 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinin keşif, uygulama, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, ziraatçi, jeoloğ ve teknik bilirkişinin raporlu krakileriyle saptanmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA,
2- Davacı Ali Rıza'nın 912 ve 913 sayılı parsellerle ilgili hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Hemekadar dava konusu taşınmazlar üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği ve taşkın saha içinde kaldığı gerekçe gösterilerek anılan taşınmazlann Hazine adına tesciline karar verilmişse de varılan sonuç dosya içeriğine ve toplanan delillereuygun düşmemektedir. 11.3.2003 günlü Jeoloğ bilirkişi raporunda taşınmazların taşkın saha içinde kaldığı belirtilmişse de 21.3.2003 havale tarihli ziraatçi bilirkişi raporunda taşınmazın tarım arazisi olduğu, imar ihyanın tamamlandığı, Almus barajının faaliyete geçtiği 1965 tarihinden sonra su ve sel baskınlarına maruz kalmadığı vurgulanmıştır. Ayrıca bilirkişi ve tanıklar taşınmazıarın. tesbit tarihine kadar 20 yılı aşkın süreyle davacının zilyetliğinde olduğun haber vermişlerdir. Açıklanan bu 01gulara göre 3402 sayılı Kadastro Yasasının 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşulları davacı yararına gerçekleşmiştir. Bu durumda davanın kabulü ile taşınmazların davacı adına tesciline karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere reddi yoluna gidilmesi doğru değildir.
Davacı Ali Rıza'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile 912 ve 913 parsellerle sınırlı olmak üzere hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), ve peşin alınanharcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.