 |
T.C
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/13697
K: 2004/697
T: 20.01.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TESBITE İTİRAZ
- USULÜ KAZANILMIŞ HAK
İçtihat Özeti: Mahkemece bozma üzerine tapu fen memuru tarafından düzenlenen raporlu kroki esas alınarak taşınmazın 136760 m2 lik bölümünün belirlenen payları oranında davalılar, 420.240 m2 lik bölümünün ise Hazine adına tesciline karar verilmek gerekirken bu yönler gözardı edilerek Hazine yararına oluşan kazanılmış hakların ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak biçimde taşınmazın tümünün davalılar adına tesciline karar verilmesi kanuna aykırıdır.
766 s. TapulamaK/47, 53, 67
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle; davalı taraf adına tesciline karar verilen taşınmaz bölümünün uzman bilirkişiye çizdirilen krokide ayrılıp gösterilmemesi böylece Hazine ve davalı taraf adına tesciline karar verilen taşınmaz bölümlerini gösterir kroki yaptırılmaması, Tapulama Kanu-nu'nun 47. maddesi hükmünce davalıların mirasçılarının tesbiti suretiyle hüküm yerinde her bir mirasçının adı ile pay oranlarının gösterilmek suretiyle tescile karar verilmesi gerekirken ölü kişiler adına tesciline karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davacı Hazinenin davasının reddine dava konusu 1 nolu parselin davalılar mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılardan Y.A.nm 42840 olması gereken payının hüküm yerinde 42480 olarak yazılması maddi hatadan kaynaklanıp yerinde düzeltilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davalıların aşamada ibraz ettikleri tapu kayıtlarının taşınmaza uyduğu, kayıt maliklerinden Sadık'm ölüm tarihine nazaran terekesinin müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, müşterek mülkiyet durumunda da her bir paydaşın belgesiz zilyetliğe dayalı olarak 100 dönüm taşınmaz mal iktisap edebileceği gerekçesiyle yazılı olduğu üzere hazinenin davasının reddine ve taşınmazın tümünün davalılar adına tesciline karar verilmiş ise de varılan sonuç toplanan delillere, dosya ve bozma içeriğine uygun düşmemektedir. Hükmüne uyulan 10.3.1981 günlü bozma ilamında davalı tarafın dayandığı 1936 tarih 5 tahrir sayılı vergi kaydının kapsamının içerdiği kıraç sınırı itibariyle yüzölçümü ile geçerli olup bu durumda vergi kaydı kapsamı dışında kalan taşınmazın ancak 100 dönümlük bölümünün belgesiz olarak zilyetlikle iktisap edilebileceği nedeniyle vergi kayıt miktarına 100
dönüm eklenmesi suretiyle taşınmazın 136760 m2 lik bölümünün tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğine, ancak hükmün infaz edilebilmesi yönünden 766 sayılı Tapulama Yasası'nın 53/2 ve 67 maddesi uyarınca davacı Hazine ile davalılar adlarına tesciline karar verilen taşınmaz bölümlerini gösterir kroki düzenlettirilmesi ve ayrıca mirasçıların ve pay oranlarının belirtilmesi gereğine değinilmiştir.
Bozma ilamı aleyhine davalılarca karar düzeltme yoluna gidilmemiştir. Bozmaya uyulduktan sonra ilamda öngörülen biçimde kroki düzenlettirilmiş, mirasçılar ve pay oranlarıyla ilgili olarak bilirkişilerden rapor alınmıştır. Bozma ilamına uyulmakla lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak, mahkemeye de bozmada öngörülen biçimde karar verme yükümlülüğü doğar. Aksinin kabulü halinde kazanılmış hakkın ortadan kaldırılacağı ve bunun sonucu olarak mahkeme kararlarına duyulan güven ilkesinin zedeleneceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece bozma üzerine tapu fen memuru tarafından düzenlenen 23.5.1983 günlü raporlu kroki esas alınarak taşınmazın 136760 m2 lik bölümünün belirlenen paylan oranında davalılar, 420.240 m2 lik bölümünün ise Hazine adına tesciline karar verilmek gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı olduğu üzere Hazine yararına oluşan kazanılmış hakların ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak biçimde taşınmazın tümünün davalılar adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
Davacı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA 20.1.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.