 |
T.C
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/12324
K: 2003/11358
T: 02.12.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TESPİTE İTİRAZ
- ASKI İLAN SÜRESİ
- YARGILAMANIN YENİLENMESİ
- VEKİL EDENİN ÖLMESİ
İçtihat Özeti: Ölümle vekalet ilişkisi sona ereceğinden yargılama aşamasında tüm mirasçıların oturuma çağırılması ve verilen kararın da tüm mirasçılara tebliğ edilerek kesinleştirilmesi gerekir. Bunun yapılmaması verilen kararın usulüne uygun biçimde kesinleşmesini ve ancak kesinleşen kararlar için gidilen bir kanun yolu olan yargılamanın iadesi yoluna gidilmesini engeller.
3402 s. KadastroK/36
1086 s. HUMK/445
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 137 ada 54 parsel sayılı 19373.87 metrekare yüzöl-çümündeki taşınmaz dava dışı 137 ada 53 parsele uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde A.D. vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece 1992/31-1998/51 sayılı 6.7.1998 tarihli karar ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun 36. maddesi gereğince davanın reddine, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş; 14.10.1998 tarihinde kesin-leştirilerek Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Davacılar, HUMK'nun 445/8. maddesinde düzenlenen "vekil veya temsilci olmayan huzuru ile davanın görülüp hükme bağlanmış bulunması" sebebine dayanarak yargılamanın yenilenmesini ve Mahkemenin 1992/31-1998/51 sayılı kararının ortadan kaldırılarak Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile A.D. mirasçıları adına tescili isteğiyle dava açmışlar, mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebinin ve davanın kabulüne, dava konusu 137 ada 54 parselin Hazine adına olan tesbitinin iptali ile davacılar Fatma, Mustafa, Cemile D. adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılamanın iadesi istenen Kadastro Mahkemesi'nin 6.7.1998 gün 1992/31 esas, 1998/51 karar sayılı karan davacı vekiline 19.8.1998 tarihinde tebliğ edilmiş ve 14.10.1998 tarihinde de kesinleştirilmiştir.
Davacı A.D. yargılama aşamasında 12.11.1995 tarihinde ölmüş olup davacı vekili de 6.7.1998 tarihli oturumda davadan çekildiğini haber vermiştir.
Vekil aracılığı ile takip edilmekte olan davada vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Bu halde, mahkemece ölen tarafın bütün mirasçıları oturuma davet edilmesi ve verilecek karannda vekile değil, mirasçılara tebliğ edilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı A.D. yargılama aşamasında ölmesine karşın; dava vekil tarafından takip edilmiş ve karar da vekile tebliğ edilerek kesinleştirilmiştir. Oysa ki, ölümle vekalet ilişkisi sona ereceğinden yargılama aşamasında tüm mirasçıların oturuma çağırılması ve verilen karann da tüm mirasçılara tebliğ edilerek kesinleştirilmesi gerekir. Hal böyle olunca, ortada usulüne uygun biçimde kesinleşmiş bir karann varlığından söz etme olanağı yoktur. HUMY'nın 445/1 maddesine göre yargılamanın iadesi ancak kesinleşen kararlar için gidilen bir kanun yoludur, bu durumda yargılamanın iadesi isteğinin reddine karar vermek gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 2.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.