DAVA : Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen hüküm davacılar Ali ve Şerif Ali D. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Kadastro sırasında 63 ada 3, 4, 5 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle davalılar adlarına tesbit edilmiştir. İtirazları kadastro komisyonunda reddedilen davacılar tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar Ali ve Şerif Ali D. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, Asliye mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 günlük süre içerisinde yenileme dilekçesinin verilmediği gerekçesiyle yazılı olduğu üzere davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. Davacılar Asliye Hukuk Mahkemesine kadastro sıfatıyla vermiş oldukları dava dilekçelerinde taşınmazın tapulu yerleri olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Başlangıçta davaya Asliye Hukuk mahkemesince ( kadastro mahkemesi )sıfatıyla bakılarak devam olunmuş, ilçede kadastro mahkemesinin kurulup faaliyete geçtiği nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Yasasının geçici 1/2 maddesinde asliye hukuk mahkemelerinde bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce 2613 sayılı kadastro ve tapu tahriri kanununa göre açılan davalara kadastro mahkemelerinde bu kanundaki hükümler doğrultusunda bakılmaya devam olunacağı hükme bağlanmıştır. Asliye mahkemesince verilen karar yetkisizlik veya görevsizlik kararı olmayıp davanın kadastro mahkemesine devrine ( aktarılmasına )ilişkin bulunmaktadır. Hal böyle olunca 1086 sayılı HUMY.nın 193/2 ve 3. fıkralarının davada uygulama yeri yoktur. Bu durumda mahkemece taraflardan iddiaları ve savunmaları sorulup gösterecekleri deliller toplandıktan sonra işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi,

Kabule göre de, sicil oluşturmaya esas olmak üzere taşınmazın kim yada kimler adına tesciline karar verildiğini hüküm yerinde gösterilmemiş olmasıda doğru değildir.

SONUÇ : Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 8.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972