Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E: 2002/1105
K: 2002/1094
T: 5.3.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • GÖREV
  • TESPİT TARİHİNDEN SONRAKİ SATIŞ
ÖZET : Her ne kadar dava konusu taşınmazın satış olgusu tespit tarihinden sonraki tarihe rastlamakta ise de; 3402 sayılı Yasanın 40. maddesi bu gibi durumlarda taşınmazın kayden satın alan kişi adına tesciline olanak sağlamış bulunmaktadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 40)
 
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı M.Nadir tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 21,62,86 ve 412 parsel sayılı 10899,7063,38688 ve 26657 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 21 nolu parsel İsmail, 86 nolu parsel İbrahim adına, 62 nolu parsel hali arazi, 412 nolu parsel cebel ve fundalık olarak hazine adına tespit edilmişlerdir. İbrahim'in 62 nolu parsele yaptığı itiraz kabul edilerek bu parselin İbrahim adına, İsmail'in 412 nolu parsele yaptığı itiraz kabul edilerek bu parselin de İsmail adına tesciline karar verilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen M.Nadir tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.Nadir tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı M.Nadirin davasının görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. Davacı 22.12.1934 tarih 51 numaralı sicilden gelen ve satınalma sonucu adına intikal gören 10.12.1987 tarih 3 numaralı pay tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Her ne kadar satış olgusu tespit tarihinden sonraki tarihe rastlamakta ise de dava ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Yasasının 40. maddesi bu gibi durumlarda taşınmazın kayden satın alan kişi adına tesciline olanak sağlamış bulunmaktadır. Davacı bu istek ve olgulara dayanarak dava açtığına göre işin esasına girilerek toplanan yada toplanacak deliller birlikte değerlendirilip asıl olacak sonuca uygun bir karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davacı Mehmet Nadir'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 5.3.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini