 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E: 2001/382
K: 2001/598
T: 12.2.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- MERALAR ZİLYETLİKLE İKTİSAP EDİLEMEZ
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
Karar özeti: Mera sınırlarını içeren .kayıtların kapsamları yüzölçümleri ile geçerlidir. Kayıtlar sahibi lehine olduğu kadar aleyhine de delil teşkil eder. Kaydın aksi aynı kuvvete haiz başka kayıt ve belgeyle kanıtlanmış değildir. Resmi kayıtlara ve eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceğine göre taşınmazın meraya
elatmak suretiyle kazanıldığının kabulü gerekir. Kamu orta malı niteliğindeki meraların zilyetlikle kazanılmasına olanak yoktur. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular karşısında davanın reddine ve taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/B maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılıp özel siciline yazılmasına karar vermek gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 16/B)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 144 ada 65 parsel sayılı 14.875.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 16, 62 ve 63 nolu parsellere revizyon gören vergi kaydı miktar fazlalığı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Askı ilan süresi içinde Mehmet vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Dava sırasında muris Veli mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın mera olmadığı, davacı yararına vergi kaydına . ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Uyuşmazlık, taşınmazın mera olup olmadığı yönünden toplanmaktadır. Davacının1 dayanağını teşkil eden ve miktarı ile dava dışı 16, 62 ve 64 nolu parsellere revizyon gören 1938 tarih 149 tahrir nolu vergi kaydının kuzey ve doğu sınırları "mer'a" okumaktadır. Söz konusu kaydın dava konusu 65 nolu parselle dava dışı 1.6, 62, 63, 64 ve 65 nolu parsellere uygun bulunduğu yerel bilirkişi tarafından haber verilmiştir. Mera sınırlarını içeren kayıtların kapsamları yüzölçümleri ile geçerlidir. Kayıtlar sahibi lehine olduğu kadar aleyhine de delil teşkil eder. Kaydın aksi aynı kuvvete haiz başka bir kayıt ve belgeyle kanıtlanmış değildir. Dava dışı komşu 21 ila 26 nolu parsellere revizyon gören vergi kaydı ile yine dava dışı 27 nolu parsele revizyon gören vergi kayıtlarının batı, 52 ila 56 nolu parsellere revizyon gören vergi kayıtlarının ise doğu sınırları mera okumaktadır. Davalı taşınmazla öncesi bütün olan 64 ve 66 nolu parsellerin kayıt miktar fazlası olduğu nedeniyle Hazine adına yapılan tespitlerinin kesinleştiği getirtilen tutanaklarının incelenmesinden anlaşılmaktadır. Resmi kayıtlara ve eylemli duruma aykırı düşen bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceğine göre taşınmazın meraya el atmak suretiyle kazanıldığının kabulü gerekir. Kamu orta malı niteliğindeki meraların zilyetlikle kazanılmasına olanak yoktur. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular karşısında davanın reddine ve taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/B maddesi uyarınca mera niteliği ile sınırlandırılıp özel siciline yazılmasına karar vermek gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere kabulü yoluna gidilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 12.2.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.