Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E : 2000/2055
Karar no: 2000/2069
Tarih: 1.5.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ
BOZMA İLAMINA UYULMASININ SONUÇLARI
VAKIF NİTELİĞİ
TAPU KAYDININ UYGULANMASI YÖNTEMİ
Karar Özeti: Aynı sebepten doğan veya biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek biçimde olması halinde davalar arasında irtibat olacağından birleştirilmesi gerekir.
Yargıtay bozma ilamına uyulması halinde bozma ilamı gereğince işlem yapılmalıdır.
Taşınmazların vakfa ait olduğunun ileri sürülmesi durumunda öncelikle vakıf niteliği belirlenip daha sonra vakfiyenin uygulanması gerekir.
Tesbit tapu kaydına göre yapıldığının anlaşılması halinde kaydın ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleriyle getirilip sınırları bilebilecek kimseler bilirkişi seçilerek kapsam belirlenmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 45,429)
 
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin verilen hüküm, katılan Hazine tarafından temyiz edilmiş ise de, dava konusu taşınmazın değeri duruşma yapılmasını gerektirecek miktarda olmadığından duruşma isteminin değer yönünden reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:
 
Hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararında özetle: Davalının dayanak tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek komşu parsellerle birlikte yerinde uygulanması, Hazinenin dayandığı 1955/618 ve 1963/672 esas sayılı dava dosyalarının da getirtilerek içinde bulunan bilgilerden yararlanılması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra dava sırasında Vakıflar Genel Müdürlüğü taşınmazın Y... Fatihi G... S... Paşa Vakfına ait vakfiye sınırları içinde kaldığını ileri sürerek davaya katılmıştır. Mahkemece, Hazinenin davasının reddine, müdahil Vakıflar İdaresinin davasının kabulüne ve dava konusu parselin Y... Fatihi G... S... Paşa Vakfı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, katılan davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
 
Mahkemece katılan davacı Vakıflar İdaresinin tutunduğu 6 Recep 994 tarihli Y... Fatihi S... Paşa Vakfiyesinin çekişmeli taşınmaza uyduğu, hazinenin tutunduğu tescil krokisinin taşınmazla ilgisinin bulunmadığı gerekçesiyle taşınmazın Y... Fatihi G... S... Paşa Vakfı adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir.
 
Dava dosyasının incelenmesinde davanın geçirdiği evreler özetle şöyledir:
 
1- Davacı Hazine 12.6.1950 tarihli dilekçesi ile Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 1950/388 esas numarasına kaydedilen dava ile 7 parça taşınmaz hakkında tescil davası açtığı,
 
2- Hüsnü ve 16 arkadaşının Hazinenin tescil davasına konu ettiği taşınmazların 10 adet tapu kaydı bulunduğu iddiası ile ve harcını da vermek suretiyle 19.9.1950 dilekçe ile davaya müdahale ettiği, mahkemenin ara kararı ile başka bir dava açmaları gerektiğinden söz edilerek müdahale istemlerinin reddedildiği,
 
      3- Bunun üzerine Hüsnü ve 18 arkadaşı tarafından 25 Haziran 1951 tarihli dilekçe ile Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 1951/407 esasına kaydedilen dava ile hazine ve Bekir ve 22 arkadaşı aleyhine tapu kaydına dayanarak B... (8...> köyü Üç yol, Karaçalı, Tepebaşı, Evran, Cünütlük, Harkaltı, Yarımcaağıl, Zeyveddüzü, Zeyvedüzüyol üstü, Şehlerin Kaş mevkilerinde bulunan 10 parça taşınmaz hakkında açtığı meni müdahale davasının 22.8.1952 ve 11.10.1953 tarihlerinde keşifleri yapılarak fen bilirkişisi Fikret tarafından ölçeksiz krokileri düzenlendiği,
4- Hazine tarafından açılan Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 1950/388 sayılı tescil davasının aynı mahkemenin 1951/407 esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesinden sonra Vakıflar İdaresinin S... Paşa Vakfına ait 6 Recep 935 tarihli vakfiyeye dayanarak davaya müdahale ettiği, mahkemece 20.5.1954 gün 1951/407-1954/184 sayılı kararla Vakıflar İdaresinin davaya müdahale isteminin reddine ve 10 parça taşınmazın tapulu olduğundan bahisle Hüsnü, Z.. ve arkadaşlarının meni müdahale davasının kabulüne, Hazinenin birleşen 1950/388 sayılı tescil davasının reddine karar verildiği,
5- Hükmün davacı ve davalı Hazine ile davalı İsmail, Veli, İdris tarafından temyizi üzerine. 7. Hukuk Dairesinin 17.3.1955 gün 1954/7911-1955/2891 günlü kararı ile tapu kayıtlarının uygulanmasının yetersiz olduğuna işaretle bozulduğu,
6- Davanın yeniden Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 1955/618 esas numarasına kaydedilmesi ve B... Hişt (Bindal) köyü muhtarlığının da davaya dahil edilmesinden sonra yapılan yargılama neticesinde 10.4.1961 gün ve 1955/618 esas ve 1961/176 sayılı kararla Hazinenin tescil davasının reddine, davacı Zehra ve arkadaşlarının tapuya dayalı olarak açtıkları bir kısım taşınmazlar hakkındaki meni müdahale davasının kabulüne, CÜNÜTLÜK ve TEPEBAŞI mevkilerindeki taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verildiği,
7- Bu kararın davacılar ile Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 1.6.1962 gün ve 1961/7160-3096 sayılı kararıyla, Zehra ve arkadaşlarının CÜNÜTLÜK mevkiindeki, hazinenin de TEPEBAŞI, mevkiindeki taşınmaza yöneltilen temyiz itirazlarının kabulüne ve bu iki taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, diğer taşınmazlar yönünden temyiz itirazlarının reddine karar verildiği,
Zehra vekilinin karar düzeltme isteminin aynı dairenin 15.11.1960 tarihli kararı ile reddedildiği,
8- Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 28.12.1967 gün ve 1963/672-685 sayılı kararı ile CÜNÜTLÜK ve TEPEBAŞI mevkileri dışında kalan diğer dava konusu taşınmazlar hakkında önceden verilen kararın kesinleştiğine işaretle, Hazinenin B... Hışt (Bindal) köyü Tepebaşı mevkiindeki taşınmaz hakkındaki tescil davasının kabulü ile fen bilirkişileri Sami ve Bahattin tarafından düzenlenen 2.8.1958 tarihli haritada gösterilen 217.000 hektar yüzölçümündeki taşınmazın Hazine adına tesciline, aynı köy Cünütlük mevkiindeki fen bilirkişisi Sami tarafından düzenlenen 15.11.1960 tarihli haritada gösterilen taşınmaz hakkındaki meni müdahale davasının reddine karar verildiği,
9- Bu kararın davacı Zehra ve Müştak G... tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Daire~inin 24.6.1969 gün ve 2408/3251 sayılı karar ile Cünütlük mevkiindeki taşınmaz yönünden davacı Zehra ve arkadaşlarının, Tepebaşı mevkiindeki taşınmaz yönünden müdahil Müştak'ın temyiz itirazlarının kabulü ile ve özetle yeniden uygulama yapılması ve S... Paşa Vakfına dayanarak davaya müdahale eden vakıflar idaresinin davadan haberdar edilip taraf oluşturmasına değinilerek hükmün bozulduğu,
Hazine vekilinin karar düzeltme istemi üzerine aynı dairenin 13.7.1970 gün ve 3358/3472 sayılı kararı ile "vakıflar idaresinin katılma isteğinin 19.6.1951 tarihli oturumda, idarenin ayrıca tescil davası açması gerektiğine karar verilerek reddedildiği, vakıflar idaresinin açılmış bir davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre vakıflar idaresinin davaya katılarak taraf oluşturmasına" değinen bozma kararının 6. bendinin kaldırılmasına karar verildiği,
10- Yeniden Yargıtay bozma kararına uyulduktan sonra 17.12.1987 gün 1986/2107-1963 sayılı kararla Cünütlük ve Tepebaşı mevkiindeki nizalı yerlerin 21.5.1987 tarihli bilirkişi krokisinde parsel numaraları bildirilen taşınmazlar olduğu ve kadastro tutanaklarının düzenlendiğinden bahisle 3402 sayılı Yasanın 27. maddesi gereğince dava hakkında görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarıldığı,
11- Kadastro Mahkemesinin 1989/77 esas sayısına kaydedilen dava dosyası 13.2.1990 gün ve 1989/77-2 sayılı kararla kadastro tutanaklarının kesinleşmesi nedeniyle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verildiği, ancak Yargıtay On-dördüncü Hukuk Dairesinin 21.6.1990 gün ve 5743/5825 sayılı kararı ile "genel mahkemede dava görülmekte iken kadastro tutanaklarının düzenlenmesi nedeniyle, sicil oluşturulsa bile tesbit kesinleşemeyeceğinden kadastro mahkemesinin merci tayin" edildiği,
12- Yeniden kadastro mahkemesinin 1991/47 esas numarasına kayıt edilen dava dosyası duruşma tutanaklarından anlaşılamayan nedenle 8.4.1993 günlü oturumda her parsel hakkında bir dava dosyası düzenlenmesine karar verilerek davaların ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan Tepebaşı ve Cünütlük mevkilerindeki dava konusu taşınmazlar hakkındaki davaların birlikte görülmesi 1950 yılından beri toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi ve tapu kayıtlarına kapsam belirlenmesi bakımından zorunludur.
 
0 halde, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/388 ve bu dosyanın birleştiği aynı mahkemenin 1951/407 (Yargıtay bozma kararları ile en son aynı mahkemenin 1986/2107 esas numarasını almıştır) esas sayılı dava dosyasının konusu olan ve fen bilirkişisi 2.8.1958 ve 15.11.1960 tarihli krokilerinde gösterilen Tepebaşı ve Cünütlük mevkilerindeki taşınmazların kadastro sırasında kaç numaralı parseller olarak işlem gördüğü saptanarak bu parsellere ait tutanak aslı ve eklerinin bulunduğu yerden getirtilmesi, bu parseller hakkında mahkemenin başka esas numaralı dosyalarında açılan davalar varsa onların ve bu davanın mahkemenin 1991/47 esas numaralı dava dosyası ile birleştirilmeli, Tepebaşı mevkiindeki taşınmaz hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinin 1951/407 sayılı dosyasındaki Zehra ve arkadaşları aleyhindeki kararın kesinleştiği (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.6.1969 gün ve 2408/3251 sayılı kararının 5. bendinde açıklandığı gibi) o taşınmaz hakkında müdahil olan Müştak ile Hazine ve davaya katılan Vakıflar idaresi ile bu mevkideki taşınmazın kapsadığı parsellerin kadastro tutanaklarındaki tesbit malikleri arasında görülmesi, Cünütlük mevkiindeki taşınmaz hakkındaki dava Hazine ile Zehra ve arkadaşları ile katılan Vakıflar İdaresi ve bu taşınmazın kapsadığı parsellerin kadastro tutanaklarındaki tesbit malikleri arasında görülmesi gerektiği gözönünde bulundurularak Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.6.1969 gün 2408/3251 sayılı kararının 1,2,3,4. bentleri gereğince araştırma ve uygulama yapılması gerektiği düşünülmelidir.
 
Diğer taraftan davalı adına tesbiti yapılan çekişmeli parsel ile ondan ayrıldığı bildirilen bir çok parsele Mart 1296 yoklama tarih 31 ila 40 numaralı sicilden gelen Temmuz 1313 tarih 20 ila 29 numaralı tapu kayıtları ve bunların gittisi olan tapular revizyon gösterilmek suretiyle tutanakları düzenlenmiştir. Vakıflar idaresi taşınmazın Y... Fatihi G... Sinan Paşa'ya ait 6 Recep 994 tarihli vakfiye kapsamında kaldığı iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece, tapu kayıtlarının taşınmaza aidiyeti araştırılmadan görevsizlik kararı ile aktarılan Tepebaşı mevkiindeki taşınmaza ait 2.8.1959 tarihli krokinin taşınmaza uymadığı davaya konu parselin vakfiye kapsamında kaldığı gerekçesi ile vakıf adına tescile karar verilmiştir. Dairede aynı gün incelemesi yapılan Bindal köyü 281, 287, 334, 335, 341, 352, 355, 362, 471, 377, 379, 381, 484, 391, 392, 401, 404, 470, 528 numaralı parsellere ait dava dosyaları kapsamından bu parsellere komşu ya da yakın komşu olan daha bir çok taşınmazın mahkemenin başka esas numaralı dava dosyalarında hazine ve vakıflar idaresi tarafından aynı nedenle dava konusu edildiği anlaşılmaktadır. Vakfiyenin niteliği konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmamış sıfatı açıklanmadan mütercim Halis Osmanlı'nın 29.4.1998 tarihli "Vakfın mahiyeti" başlıklı yazıda mazbut vakıflar arasına alındığı konusundaki yetersiz ve gerekçesiz mütalaası hükme dayanak yapılmış,tesbitlerin dayanağı tapu kayıtlarının bazılarında S... Paşa Vakfı ibareleri bulunduğu halde, bunun mahiyeti araştırılıp, Genel Müdürlükten tapu kayıtları istenmemiş, yerel tapu idaresinden tapu kayıtlarını tercüme eden Veysel Uzun 11.11.1983 tarihli yazısında tapu kayıtlarının bazı paylarının vakıf defteri 31 numarada yazılı olduğuna işaret edildiği halde bu vakfın 5... Paşa Vakfı ile ilgisi olup olmadığı araştırılmamış, Tepebaşı mevkiindeki taşınmaza ait Hazinenin dayandığı 1/ 10000 Ölçekli olduğu bildirilen 2.8.1958 tarihli ve Cünütlük mevkiindeki dava konusu taşınmaza ait 15.11.1960 tarihli krokiler kadastro paftaları üzerine aplike edilerek krokiler kapsamı geniş ve birleşik haritada gösterilmemiştir.
  
   0 halde, davanın sağlıklı bir sonuca ulaştırılması için yukarıda değinilen usul hükümleri yerine getirildikten sonra tesbitin dayanağı Mart 1296 yoklama tarih 31 ila 40 ve Temmuz 1313 tarih 20 ila 29 numaralı tapu kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri üzerindeki vakıf şerhleri ile birlikte Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden istenmeli, bundan sonra vakıf hukuku konusunda uzman olan üç kişilik bilirkişi heyetinden taşınmazların mülk arazi mi, yoksa miri arazi olduğu, mülk arazilerin kişilerin özel mülkiyetine tabi olan araziler olacağı, miri arazinin vakfa konu yapılmasının padişahın yetkisinde olduğu, bunun da padişah tarafından, ya da onun izni ile başkaları tarafından yapılabileceği, miri arazinin tasarruf hakkının padişah veya başka biri tarafından belirli bir amaca tahsisinin sahih olmayan vakıfları oluşturacağı, vakfın niteliği itibari ile sadece akara (gelir) ait vakfiye mi? yoksa zemini kapsayan nitelikte bir vakfiye mi olduğu sorularına cevap veren ayrıntılı ve ilmi verilere dayalı rapor alınmalı, vakfiyede "tahminen 600 çaplık yer, getirdikleri su vasıtasıyla çeltik ziraatine uygun olan yerlerini...." ibaresinden ne anlaşıldığı, sadece çeltik ekilen yerlerin vakıf edilip edilmediği açıklığa kavuşturulmalı, tapu kayıtlarının geldilerinde vakıf şehrinin olup olmadığı, var ise bunun tasarruf hakkını nasıl etkileyeceği araştırılmalı, bundan sonra yapılacak 'keşifte tesbitin dayanağı tapu kayıtları ilk oluşturulduğu sınırlarla yerine uygulanıp kapsamları belirlenmeli,daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan keşiflerdeki bilgiler ile bilirkişi krokilerinden yararlanılmalı, özellikle Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.6.1969 gün ve 2408/3251 sayılı bozma kararında açıklanan konular üzerinde durulmalı, Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılan davaya konu olan Tepebaşı ve Cünütlük mevkilerindeki taşınmazların sınırları içinde kalan parsellerin malikhanelerinin doldurulmasının, ya da tapuya tescil edilmesinin, yasal bir sonuç doğurmayacağı gözönünde bulundurularak taraf delilleri ile parsellerin malikhanelerinin açık olduğu nazara alınarak 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller toplanılmalı, uzman bilirkişiden tesbitin dayanağı tapu kayıtları ve vakfiyenin kapsamı ile Asliye Hukuk Mahkemesinden aktarılan davaya konu Tepebaşı mevkindeki taşınmaza ait 2.8.1958 tarihli Cünütlük mevkiindeki taşınmaza ait 15.11.1960 tarihli haritalar kapsamında kalan parselleri bir arada gösterir birleşik krokili rapor alınarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı, bundan sonra toplanan tüm deliler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
 
Davaya katılan Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 1.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini