 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E:1999/5289
K:1999/5391
T:1.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL
TAPU KAYDINA DAYANMA OLANAĞI
KABULÜN GEÇERLİLİĞİ
HÜKMÜN AÇIK OLMAMASI
ÖZET:16 nolu parselin ifrazı sonucu oluşan 35 nolu parseli, yazılı miktarına ve çapına göre görüp satın alan davacı, 16 nolu parselin tesbitine esas alınan tapu kaydına dayanamaz.
Koşula bağlı kabulün hukuki geçerliliği yoktur.
Kabule göre de, dava konusu taşınmazlardan ifraz edilen bölümlerin yüzölçümlerinin ve kim adına tesciline karar verildiğinin hüküm yerinde gösterilmemesi hatalıdır.
(743 s. MK. m. 933)
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalılardan Murat tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı Süheyla, tapu kaydına dayanarak, genel kadastro sonucu davalılar Mehmet ve arkadaşları adlarına oluşan tapu kayıtlarının kısmen iptal ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, tarafların parselleri arasındaki su arkının davalılar parselinde kalmak üzere davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Murat tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan Sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacıya ait 35 nolu parselin 16 nolu parselin ifrazı sonucu oluşturulduğu ve satışla davacıya geçtiği getirtilen kayıt ve tutanak örneklerinden anlaşılmaktadır. Davacı 35 nolu parselin yazılı miktarına ve çapına göre görüp satın almıştır. Hal böyle olunca 16 nolu parselin tesbitine esas alınan tapu kaydına dayanma olanağı yoktur. 16 nolu parsele revizyon gören tapu kayıt malikleri tarafından açılmış bir davanın varlığı da iddia olunmamıştır. Davalılar Mehmet, Ahmet ve Emine'nin Usulün 92. maddesinde öngörülen biçimde bir kabulleri bulunmamaktadır. Kaldı ki koşula bağlı kabulün hukuken geçerliliği de yoktur. Açıklanan bu olgular karşısında davanın reddine karar vermek gerekirken aksi düşüncelerle kabulü yoluna gidilmiş olması doğru olmadığı gibi, kabule göre de, dava konusu edilen taşınmazlardan ifraz edilen bölümlerin yüzölçümlerinin ve kim adına tesciline karar verildiğinin hüküm yerinde gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratılmış olması da doğru değildir.
Davalı Murat'ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 1.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.