 |
T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
E:1999/4498
K:1999/4431
T:19.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MAHKEMECE UYULAN YARGITAY İLAMININ
GEREĞİNİN YERİNE GETİRİLMESİ
KADASTRO MAHKEMELERİNİN DELİL
TOPLAMASI
ÖZET : Mahkemece uyulan Yargıtay bozma ilamının gereğiııin tam olarak yerine getirilmesi gerekir.
Kadastro mahkemeleri veraset belgeleri düzenleyebildikleri gibi gerekli delillerin re'sen toplanmasına karar verebilir.
(3402 s. Kadastro K. m. 25/1, 30/2)
Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Sefer tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında 110 ada 8 parsel sayılı 17410 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Sefer tarafından Nurten ve Yıldız aleyhine açılmış olan tapu iptal ve tescil davası kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece çekişmeli 110 ada 8 sayılı parselin Nurten ve Yıldız adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı Sefer tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacılara verilen önele karşın tapu maliki Ali oğlu Ali'ye ait veraset ilamlarını iptal ettirmedikleri ve parselin tespitine esas alınan tapu maliki ile de irtibatlarının bulunmadığı gerekçe gösterilerek bir kısım mirasçının payını davalı Nurten'e sattığı da göz önünde bulundurularak taşınmazın 1970 yılında ölen Ali oğlu 1916 doğumlu Ali mirasçıları adına tesciline karar verilmişse de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli olmadığı gibi hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararı gerekleri de yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur.
Çekişmeli taşınmazın tesbitine esas alınan Nisan 1315 (1899) tarih, 435 tapu kaydı göçmen olan Ali bin Ali adına kayıtlı iken davalılar tapu maliki olduğunu iddia ettikleri ölü Ali ve Ayşe oğlu 1916 doğumlu olup 2.8.1970 tarihinde öldüğü anlaşılan Ali'den aldıkları 27.11.1979 gün, 682/780 sayılı veraset ilamı ile tapu kaydı Ali mirasçıları üzerine intikal ettirilmiş ve mirasçılardan Yaşar ve Neriman'ın miras paylarını kardeşleri Nurten'e satmaları nedeniyle intikal yoluyla 3/4 pay Nurten, 1/4 pay Yıldız adlarına Temmuz 1982 tarih, 25 numarayla tescil edilmiştir. Davacılar 1970 yılında ölen 1916 doğumlu Ali ve Ayşe oğlu Ali'nin Nisan 1315 (1899) tarih ve 435 numaralı tapu kaydı maliki olmayacağı, kayıt maliki Ali'nin 1910 yılında öldüğünü ve bu konuda 24.9.1984 gün, 830/770 sayılı veraset ilamına göre kendilerinin de mirasçı olduğu iddiası ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları tapu iptali ve tescil davası, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının düzenlendiğinden bahisle kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılaması sırasında davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12.4.1988 gün ve 12257/4537 sayılı kararı ile bozulduğu ve bozma ilamında birbiri ile çelişkili olan veraset ilamlarının hasımlı olarak iptal edilmesi konusunda davacılara önel verilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesine değinildiği, mahkemece bozma kararına uyulduğu davacılar tarafından Sulh Hukuk Mahkemesinin 1989/875 sayılı dosyasında veraset ilamlarının iptali konusunda dava açıldığı ve davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10.11.1995 gün, 9980/11976 sayılı kararı ile bozulduğu ve bundan sonra davanın takip edilmemesi nedeniyle HYUY. nın 409. maddesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği mahkemece veraset ilamı iptal edilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarıldığına göre 3402 sayılı Kadastro Yasasının 25/1 maddesi" Kadastro mahkemesi kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir." hükmünü taşıdığı gibi aynı Yasanın 30/2 maddesi genel mahkemelerden devredilen dosyaların kapsamlarından malik tesbiti yapılamadığı veya dava açan mirasçıların dışında başka mirasçılarında bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim re'sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Diğer taraftan bozma kararına uyulmakla lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak, mahkeme içinde kararda açıklanan doğrultuda araştırma ve inceleme yapma yükümlülüğü doğar. Ohalde, 1. Hukuk Dairesinin 12.4.1988 ve 2. Hukuk Dairesinin 10.1.1995 tarihli bozma kararlarında açıklandığı ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılıp veraset ilamının iptali konusunda tarafların gösterdiği ve göstereceği deliller toplanılmalı, veraset iptaline ilişkin olup açılmamış sayılmasına karar verilen Sulh Hukuk Mahkemesinin 1995/1154 sayılı dava dosyası bulunduğu yerden getirtilmeli ve 3402 sayılı Yasanın 25/ 11, 30/2. maddeleri hükümleri nazara alınarak kayıt maliki Ali oğlu Ali'nin mirasçıları taraflar huzuruyla saptanarak ve mirasçılardan Ali oğlu Yaşar ile Ali kızı Neriman paylarının kardeşleri Nurten'e sattıkları da göz önünde bulundurularak taşınmazın Nisan 1315 (1899) tarih, 435 sayılı tapu maliki Ali bin Ali mirasçıları olan gerçek hak sahipleri adına payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davacı Sefer'in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 19.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.